İşin daha kötüsü bir önceki gün ve zaten fazlasıyla uzun süredir yaptıklarınızın aynısını ertesi gün yapacak gücü nereden bulacağınızı bilememektir, bu ahmakça girişimler için, bu asla bir sonuca ulaşmayan bin bir tasarı için, yıkıcı zorunluluktan kurtulma denemeleri için, her seferinde çuvallayan o denemeler için gerekli gücü nereden bulacağınızı, kaldı ki bunların hepsi de yalnızca kaderin karşı konulmaz olduğuna, duvarın dibine düşmek gerektiğine kendinizi bir kez daha ikna etmenize yarayacaktır, her akşam, her seferinde daha eğreti, daha galiz olan bu ertesi günün kâbusunu yaşayarak. Belki yaş da, o hain de ekleniyordur bunlara ve bizi beterin beteriyle tehdit ediyordur. Yaşamı dans ettirecek kadar müziğimiz kalmamıştır içimizde, işte bu. Tüm gençlik daha şimdiden dünyanın öbür ucunda gerçeğin sessizliğinde ölüvermiştir. Peki dışarıda nereye gidilebilir ki, soruyorum size, içinizde yeterli miktarda çılgınlık kalmamışsa? Gerçek, bitmek bilmeyen bir can çekişmedir. Bu dünyanın gerçeği ölümdür. Seçim yapmak gerek, ya ölmek ya da yalan söylemek. Bense asla kendimi öldüremedim.
İçinde yürüyen sevgi değilse Sonsuza uzayan yol neye yarar Eteğine kadar dağlar eğilse Yaprağı bilmeyen dal neye yarar Tespihin ucuna yazılmış kader Hayatın anlamı olduğu kadar Yakışmaz imanın önüne keder
Reklam
Hiçbir şey hissetmiyorum. Yaşama ve insanlara karşı ne en ufak bir sevgi ne de bir kızgınlık. Pekala yaşıyorum işte. Melankoli denizinin ıssız, kör karanlık dalgalarından kurtulmuşken, daha ne diyebilirim ki sevgili tanrım? Pekala yaşıyorum, dinginlik içerisinde. Pekala yaşıyorum işte, hangi yola doğru gittiğimi dahi bilemeden. Tanrının, hayatın
68 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Felsefi tartışma isteyenlere bu kitap önerilir
Şu sıralar yeni tanıştığım yazarlar arasına
Anton Çehov
Anton Çehov
'da eklendi.
Altıncı Koğuş
Altıncı Koğuş
hayatında hiç dayak bile yemeyen, dertsiz ve tasasız Doktor Yefimıç ile üniversite okumuş, eğitimli bir hasta olan Dmitriç'in felsefi tartışmasını konu ediniyor. Dmitriç, hayatın adaletsizliğine sessiz kalmamayı tercih eden ve düşüncelerini gözü kapalı dahi dile getiren bir karakter. Yefimıç ise bu adaletsizlikleri görmezden gelmeyi tercih ediyor. Dmitriç'in de dediği gibi: "... Eğer Diyojen Rusya'da yaşamak zorunda kalsaydı bırakın aralık ayını, mayısta bile bir oda isterdi kendine. Muhtemelen soğuktan iki büklüm kalırdı." (S. 37) Yefimıç hayatında hiç zorluk çekmemiş ki, sorunlar onun için değerli olsun. Hatta kendisi acının, insanı kusursuzluğa götürdüğüne ve felsefeye yakınlaştırdığına inanıyor. Bunun üzerine Dmitriç'in tekrar bir sözünü eklemek istiyorum: "Acıyı küçümsersiniz, ama parmağınızı kapıya sıkıştırdığınız vakit en yüksek perdeden inlersiniz!" (S.41) Nitekim de öyle olur. Hayatı sorgulatan ve insanı düşünmeye teşvik eden kitapları okumayı, hatta okuyanlarla karşıt durumları tartışmayı sağlatan kitaplara bayılıyorum. Bu kitap tam da bunu yapmanızı sağlıyor. Bu yüzden okumanızı tavsiye ederim.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270,7bin okunma
Gerçi İstanbul’da şarap içilen pek çok meyhane var, fakat içki içilen bu yerler, han ve sahirede olduğu gibi gece yatmak üzere müşteri kabul etmezler. Meyhaneleri Rumlar ve Yahudiler işletir. İyi para kazanırlar. Türkler meyhane işletmezler, içki içmek onlara yasaklanmış. Ama gizli gizli içer. Türk pek çok. Bilhassa esir alındıktan sonra Müslüman olan dönmeler, yeniçeriler ve diğer savaşçılar bir köşeye gizlenip sessiz sedasız içmeye başlarlar. Zira yakalanırlarsa yalnız onlar değil, diğer müşteriler de dayak yerler. Üstelik de para cezası öderler. Paşanın elleri sopalı yeniçerileri bütün şehri dolaşır, her tarafı ararlar ve ne yapıp yapıp haklı haksız ceza keserek paşaya para tedarik ederler.
5. Bölüm - 'Striknin Olamaz, Değil Mi?'
Hayal gücü iyi bir yol gösterici, ama kötü bir ustadır. En basit açıklama çoğu kez en doğru olandır.
Sayfa 104
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.