Beni bulduğunda mağlup bir haldeydim hayata karşı. Bombalanmış bir yüreğin parçaları vardı etrafta. Ama yine de herşeye rağmen kendimi iyileştirmeye çalışıyordum. Maziden arta kalan ne varsa, toplayıp bir bohça gibi sırtıma kurtulmaya çalışıyordum.
Bir umut vardı hep içimde biliyordum. Kanadı kırık bir kuşun, özlem duyduğu mavilikleri bekleyişi
İşte bilinmeyenleriyle Haşhaşi örgütü:
Haşhaşîler denildiğinde, akla Hasan Sabbah, onun meşhur Alamut Kalesi, bir de uyuşturduğu fedaîlerini sahte cennete sokup, kadınlarla her türlü zevki yaşattıktan sonra çıkarıp, onlara o cennete tekrar kavuşmaları için görev vermesi, fedaîlerin de “gerçek zannettiği” bu “sahte cennete” tekrar kavuşabilmek için
Eğer bir şey çok fazla konuşuluyor, manşetlerden inmiyor, ana haber bültenlerinden düşmüyor, insanlara o dayatılıyorsa ; ortada yanlış bir iş var demektir...
Çünkü doğrular, tıpkı iyilik gibi, sessiz sedasız ve derinden ilerler...
Aylar her zaman nasıl girerse ekim de öyle girmişti - aylar son derece alçak gönüllü ve gürültüsüz patırtısız başlarlar, dışa vuran ne bir işaret ne de doğumla ilgili bir belirti görürsünüz. Yeterince dikkatli değilseniz sessiz sedasız araya süzülüverirler. Gerçek zaman bölünme diye bir şey bilmez aslında. Yeni bir ayın başlangıcında ne gök gürültüleri ne de borazan sesleri duyulur, yeni bir yüzyılın başlangıcında da top atan ve çan çalan biz insanlar oluruz.
Allahım biliyorum fazla oldum üst üste isteğim bitmiyor ama hayatımda olan akşam beri sana havale ettiğim yarattığın varlık son damlasına kadar tüketti artık sabah uyandığımda sessiz sedasız kazasız belasız çıkıp gitsin. İnsan ruhuna bu kadar yük olunmaz yahu. Ruhumunda canı var. İnsaf..
Geberiyorum ağlıyorum kendimi parçalıyorum mümkün mertebe hissettiklerimi aktaracağım satırlara ve umarım beni tanıyan biri okumaz bu yazdıklarımı çünkü duygularımı tanıdığım kimsenin bilmesini istemem, neyse bana ne ya biliyorsa bilsin Allah’tan saklamadığımı ondan mı saklayacağım
Gerçek duygular 18 nisan 2024
Bir garip kimsesiz biriydin bu
Sessiz Sedasız
“Hayatı paylaşamadık, bir kavgayı bölüşemedik ama yarı yarıya ortak olduk bu sessizliğe, sevgilim yuttuğum son lokma sensin, boğazımdan geçme, dur biraz.”
Bedia Ceylan Güzelce