Ve sessiz, soğuk gecelerde burnunu bir yıldıza
uzatıp bir kurt gibi uzun uzun uluduğunda, yıldıza burnunu
uzatıp yüzyılların ötesinden kendi vücudunun içinden
uluyanlar, toza toprağa karışmış eski atalarıydı. Buck'un
nağmeleri onların da nağmeleriydi, ataları o nağmelerle kendi
acılarını dile getirmişti. Bu nağmeler onlar için sessizliğin,
soğuğun ve karanlığın anlamıydı...