gecesinde yüreğimin ağır başlı bir karanlık matemin inzivasında içimi kemiren yaratık suskunluğun sesi varmış sessizliğin avazı keşkeler mezarlığında pişmanlığın vaazı ışıl ışıl hayallerimi sattığım kör hakikat eyvah! maddiyat döşeği serdiğim kainat eyvah ki ne eyvah, kırdığım gönüldeki tahtım kalbimin kıyısında ilk kez alev alan rıhtım alabora olan yarınların gelgite kurban düşleri unutmanın mümkünsüze tapınan gülüşleri allah'ım sana yalvarmaktan var mı üstün sanat sevgisini kandırdığım ihanet varsa gönlümü kanat mecburiyetin safça dökülen kirini yalvarırım anlat düşür gönlüne beni gönlünde hakikatle tekrar yarat çaresizlik solukladığım secdelerde avuçlarım yandı doğrusunu eğrisini bilen bir sen bir de ben kaldım gerçeğin dökülme vakti değil midir? suçsuz ve günahsız, imtihan için sen yine de eğil midir?
Gökyüzü, kara bulutlarla kaplanmıştı ve fırtına, ufukta tüm ihtişamıyla patlamaya hazır bekliyordu. Yağmurun ilk damlaları, çatının teneke yüzeyine dövülmeye başladığında, içimdeki karanlık da aynı şiddetle büyüyordu. Fırtınanın öfkesi, kalbimdeki fırtınanın yanında sönük kalırdı. Tüm bu kaosun ortasında, sessizliğin derinliklerinden gelen bir çığlık yankılandı; kaybolmuş ruhların çığlığı, bitmeyen acıların sesi. İşte o an, tüm dünya durdu ve zaman, varlığına meydan okurcasına yok oldu. Bir tek ben ve içimdeki sarsılmaz gerçek kaldı: Her şey sona erecek, ama bu an, sonsuza dek sürecek.
Reklam
TOPLUM YAZILARI SERİSİ-14 Günaydın yüreği insan sevgisiyle dolu olanlara, ekmeğinin peşinde koşanlara, alın teri dökerek göğe bakanlara günaydın. Bugün Ramazan ayının ilk sahuruna uyandık. İçimizde buruk bir sevinç var bu Ramazan'da. Çünkü İslam ümmetinin yetimleri yine bir yerlerde öldürülüp, soykırıma maruz kalıyor. Ve ne yazık ki yine
Neden yazdım bilmiyorum
Cansız bir balık ağaçtan düşüp yaprakların içinde yüzüyordu. Toprak ölü eşşek gibi şişmiş ve çirkindi. Sessizliğin sesi uzınca çınlıyordu ağaçların arasında sigaram can çekişiyordu ben ondan son dumanları çekerken. Çayım serseri bir dronun Kamerasına yakalanacak kadar öfkeliydi ne olduğunu anlamıyordum. Çok hızlı bir sinek kulağımın yanından mermi gibi sekti tahta korkuluklardan birine isabet edip toprağa gömüldü. Karanlık gömülü gökyüzü ağaçlıklardan işlemiyordu huzur verecek tek şey yakında bir petrol borusundan damla damla yere düşen petrolün sesiydi. Çayımdan ilk yudumu aldım gözlerimin yerini bulmaya çalıştım yere düşen izmaritimi söndürmek isterken. On yedi bin yaprak arasından izmaritim bir terörist gibi sıcaktı ve onu hala seviyordum. Dudaklarım is ile kaplanmış ölü gibi izmarit kokuyordu. Dişlerim kömür gibi natureldi. Sinekler etrafa saplanmaya devam ediyordu ki başımı iki elim arasına alıp küçük bir kız çocuğu gibi ağlamaya başladım. Balıkların tümü dökülene ve çırpınıp ölene kadar bekledim artık yürüyebilecek kadar özgürdüm. Yaşamaya karar verdim ve bir sapan alıp kuş vurmaya başladım.
2023 Kasım Alıntılar (20 Kitap, 323 Alıntı)
Video: youtu.be/EbXVIE_dymQ Arkadaşlar merhaba, Bu videoda 2023 Kasım'da okuduğum 20 kitaptaki toplam 323 alıntı yer almaktadır. Aşağıda alıntıların bir kısmını paylaşıyorum.
Şiir Sanatı, Mutlu olma Sanatı, Komedi Sanatı
_Lord Byron_ _Ey güzel okur! Bir kez burnunu uzattığın bu sayfaların içinden bir daha çıkamayacağına ant içerim! _Tabuttaki ceset gibi yalnızdım. Yalnızdım bir bulut gibi. Yalnızlık dediğim haremindeki sultanınkidir. Mağarasındaki bir münzevinin değil. Hava saydam, gök mavi ve toprak kıvançlıyken, görünmekten hoşlanmayan, çatık kaşlı bulut gibi
Reklam
56 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.