Demiştim ya hani gülüşlerin ardında bir acı yatar diye. Evet işte o acıları gizleyebiliyorum ama geceleri tek başıma kalınca bu pek mümkün olmuyor. Herkese yalan söyleniyor da kendine söyleyemiyorsun. Eskiden tecrübelerimi anlattığım yazılar yazarken buraya bugünlerde acılarımı yazıyorum sadece. Yalnızlığımı severken şuanda yalnızlıktan nasıl midemin bulandığını, acılarımın ne kadar bastırdığını, müziği bırakın sessizliğin bile beni dinlediği günlerdeyim. Aslında kendimi bile dinleyemiyorum. Artık mide bulantısından fazlası var, kusacak derecedeyim. ÇOK CANIM SIKILIYOR. Ölümü derinlerde hissettiğim, kafamda düşüncelerin bile sustuğu sonsuz, bucağı olmayan bir sessizlik içerisindeyim. Ölümün bile yaklaşmadığı, seslerin bile uzak durduğu, şiir yazamayacak kadar bitkin bir haldeyim. Bir yorgunluk var ölsem geçecek gibi. Ölümden öte bir gerçek var mı Dünya'da? Ölümün bile saçma geldiği günlerdeyim. Sanki bir foseptik çukurundayım, kokudan dolayı kimse yaklaşmıyor. Sanki çok yüksek bir dağdayım kimse yanıma çıkmak istemiyor. Sanki ekvatordayım sıcaklığımdan korkuyorlar. Neyse görüşmek üzere. :)