Kitabimi bugun bitirmek ayrica anlamli oldu benim için. (13 Kasim 1977) (planim dun idi ancak, hastalik tek sayfa okumama bile müsaade etmedi iyi ki de etmemis, boylesi daha anlamli oldu benim için.)
Kitaba baslamadan önce epey kasmıştım kendimi, malum Atay'in dili dümdüz, sade degil. Normalde kitap okurken tvnin acik olmasi, gürültü vs. beni pek rahatsiz etmez ama Oguz Atay okuduğumda sessizlik arıyorum, iki kez okuyorum bazen cumleleri, paragraflarin sonunu okurken basini unutuyorum, bi okur Oguz Atay'i okumak zor demis katiliyorum ona gercekten zor ama kitabi bitirdikten sonra biraktigi etkiyle diyorum ki; bu adam yazıyor! Zor bir kitap, oyun içinde oyunlarin bolca yer aldigi, uzun paragraflarin çokluğu, ilk bölümde kitaba alışmaya ne anlatıyor bu anlamaya çalışıyorsunuz, II. Bolumden sonra hersey corap söküğü gibi ilerliyor.
"Ifade edemediğim bir eksiklik hissi var icimde, Hikmet oglum." diyor ya albay benimde oyle. Ne soylesem bilmem ki; Tek kelimeyle harika bi kitapti.