Nikos Kazancakis [18 Şubat 1883-1957]
...ölüm bazen hayatımızın içine, baş döndüren bir koku gibi akar; hele de ıssız bir yerde olup, ay ışığı ve derin bir sessizlik varken, insanın vücudu yeni yıkanmış, hafifçecikken ve ruhun karşısına aşırı engeller çıkmazken, yani uykuda. İşte o vakit, bir an için hayatla ölüm arasındaki yarım duvar saydamlaşır, insan onun arkasında,
Oğlancılık da meşrulaştırılır. Erkek cinselliği serbest bırakılması gereken bir baskı olduğundan bunun nasıl gerçekleştiği önemli değildir. Küçük, zayıf bir oğlan tercih sebebi olabilir, çünkü bu erkek bir kadın gibi lekelenmez. Ayrıca öfkeli ailenin misilleme yapma riski de düşüktür: Bir oğlana tecavüz etmek bir kadına tecavüz etmekten daha önemsiz bir suçtur. Ödül olarak fail maço kabul edilir ve "eşcinsellikten" olabildiğine uzaktır. Çocuk hakları örgütleri Afganistan'da küçük erkek çocukların eğlendirici, dansçı çocuklar olarak alınıp satıldığı ya da askeri komutanlar ve diğer güçlü erkeklerce seks kölesi olarak tutulduğu 'bacha bazi' yani 'oyun pratiğini' incelemeye kalkıştığında çoğu zaman bir sessizlik duvarıyla karşılaşıyorlar; birçok Afgan bunun varlığını kabul ediyor ama kendi cemaatlerinde gerçekleştiğini itiraf eden pek yok.
Reklam
Etienne ve Catherine, zavallı beygirin onların yanlarına gelmeye çalışırken, kayaların arasında sıkışıp kaldığını gördüler. Çarparak iki ön ayağını kırmıştı. Son bir gayretle birkaç metre daha sürülmüştü, ama kalçaları geçmiyordu, toprak her yerini sarmalanmış, onu bırakmıyordu. Kanayan başını uzattı, kocaman açtığı şaşkın gözleriyle, yeni bir çıkış yolu aradı. Su hızla onu kaplıyordu, ahırda ölen diğer beygirler gibi, acıklı bir hırıltıyle kişnemeye başladı. Gün ışığından uzakta debelenirken, bacakları kırılıp, hareketsiz kalan bu ihtiyar beygirin can verişi korkunç oldu. Kederli çığlığı susmak bilmiyor, yelesi sulara gömülüyor, alabildiğince açıp, ileri doğru uzattığı ağzından daha boğuk bir inleme yükseliyordu. Dolan bir fıçının boğuk gürültüsünü andıran son bir hırıltı işitildi. Sonra büyük bir sessizlik oldu.
Sayfa 300 - İlyas yayıneviKitabı okudu
Üç Kardeşin Hikayesi
Genç adam, kızın söylediği şeyle ilgili olarak bir süre düşüncelere dalıyor. Sonra konuşuyor: "Acaba neden hepimiz ayrı ayrı yaşamlar sürüyoruz? Demek istediğim, sözgelimi sizin durumunuzda, aynı ebeveynden doğmuş, aynı evde büyümüşsünüz, ikiniz de kız çocuğusunuz, buna rağmen neden bu kadar farklı karakterlere sahipsiniz
Sayfa 20 - Doğan Kitap
POZİTİF STRES YÖNETİMİ
Okuduğunuzdan en verimli şekilde faydalanmanın on kuralı  Öğrenmeye başlarken kararlı olun.  Seçici olun.  Yanınızda kağıt ve kalem bulundurun.  Sizin için en fazla öncelik taşıyanla başlayın.  Zihninizi açık tutun.  Değiştirilmesi en kolay şeyden başlayın ve kendinizi başarıya hazırlayın.  İlerlemenizi kaydedin ve başarınızı
Bir Yudum Kitap
Şu asrın bir başka illeti, insan düşündükçe düşünüyor. Beynini kemiriyor fikirler, olmuşlar, olanlar, olmayanlar, olacaklar, vesaire. Geceleri uyuyamayan da var, iki muhabbetin belini kıramayan da. Düşünmek belasıdır almış başını gidiyor: Saniye saniye, dakika dakika. Sait Faik: "Sonra? Sonra? Her şeyin sonrasını düşünürsen en sonrası günün
Reklam
104 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.