İşte o vakit anladım ki biz insanlar tıpkı atlarda olduğu gibi duvar örüyorduk birbirimizin arasına. Görmek istiyorduk birbirimizi, aynı zamanda yan yana olmak da. Ama gurur yüzünden yıkamıyorduk duvarlarımızı. Sevginin önüne geçiyordu gurur ve güvensizlik. Sanki yarınımızın garantisi varmışçasına kendimizi, kendi ördüğümüz duvarlarla baş başa bırakıyorduk.