Farkında mısınız bilmem, kimse kendi acısını bile duymuyor artık.Kimse bir başkası için kederlenmiyor. Birbirine ihtiyacı olanlar özenle uzak duruyor birbirinden.Küçücük çocuklar bile yalnızlığın bilimini yapıyor.Dilinde bir özürle konuşur oldu insanlar.Kimse sevdiğine vakit ayırmıyor.
Kimse sevdiğine vakit ayırmıyor. İç çöküntünün boyutlarını görmek için kalabalık yerlere şöyle bir bakmak yeterli.
Reklam
“İnsanın sevdiğine gösterdiği özen kadar sevenine de özen göstermesi bir erdem sayılırdı.”
Sayfa 203 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Bir başka alem olduğuna inanıyorum. Tanrının iyi olduğuna inanıyorum. Ruhumu hiç kaygısız teslim edebilirim ona. Tanrı benim babam, arkadaşım,. Tanrıyı seviyorum ben. Onun da beni sevdiğine inanıyorum.
"Farkında mısınız bilmem, kimse kendi acısını bile duymuyor artık. Kimse bir başkası için kederlenmiyor. Birbirine ihtiyacı olanlar özenle uzak duruyor birbirinden. Küçücük çocuklar bile yalnızlığın bilimini yapıyor. Dilinde bir özürle konuşur oldu insanlar. Kimse sevdiğine vakit ayırmıyor. İç çöküntünün boyutlarını görmek için kalabalık yerlere şöyle bir bakmak yeterli. Otobüs duraklarından cami avlularına, vitrinlerin önlerinden hastane kapılarına, birbirine sokulmuş eğreti çoğunluğun, dili ensesinden çekilmiş yüzleri, yaşamın mı ölümün mü resmidir sizce?
Sayfa 132 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
Aşırı bağımlı kişi, kendisine yakın insanlara karşı taşıdığı düşmanca duyguların çoğu kez bilincinde değildir. Üstelik bu kişileri sevdiğine de inanır, ama aslında sevmeden sevilmek istemektedir. Bu nedenle, onlara kendisini sevdirmek için çaba gösterir ya da kendi kişiliğini ortadan silerek sürekli onların beklentisi doğrultusunda davranır. Kendisini ve çevresindekileri "iyi" bir insan olduğuna inandırmaya çalışır; kendi isteklerini ortaya koyamadığı gibi, kendi çıkarlarına uygun düşmeyen durumlara da karşı çıkamaz; sürekli çevresindeki insanların görüşlerini paylaşır ya da kendinden söz etmeksizin onları dinler; kimseye yük olmamaya çalıştığı halde kendisinden beklensin ya da beklenmesin, insanların yardımına koşar. Çevresi ondan genellikle "iyi insan" diye söz ederse de, bu özelliği dışındaki kişiliğini tanımlayabilmekte güçlük çeker. Çoğu geçmişin uslu çocukları olan bu kişiler, çevrelerine sevgi karşılığı "rüşvet" dağıtırken, kendi kişiliklerinden vazgeçmiş olmanın yarattığı düşmanlık duygularını da sürekli baskı altında tutmak zorunda kalır ve kendilerine yabancılaşırlar. Çünkü iyi insan, çevresine olduğu kadar kendisine karşı da iyi olan kişidir.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.