Bir süre yasını tutacaklardı arkasından çünkü iyi insanlardı, iyilik timsaliydiler ve buna üzülüyordu, ama sonunda onsuz hayatlarının daha iyi olduğunu fark edeceklerdi. Ne kadar zamanlarını çalmış olduğunu görecek, nasıl bir hırsız olduğunu anlayacak, bütün enerjilerini ve ilgilerini sömürdüğünü, iliklerini kuruttuğunu göreceklerdi. Onu affedeceklerini, bu yaptığını bir nevi özür gibi algılayacaklarını umuyordu. Serbest bırakıyordu onları; insan en sevdiğine de bunu yapardı, bırakırdı gitsin.
" .... Tuhaf değil mi insanın gücü sevdiğine yetiyor. Benim biricik ayrıcalığımsın oysa. Sana işgal dersem dünyayı nasıl tanımlarım ben. Damla kendini tamamladı ve gelip sana damladı. Hepsi bu…”