İlk sayfasından son sayfasına kadar nefesimi tutup okuduğum, tek bir satırda bile sıkılmadığım muhteşem bir kitaptı.
Sanırım okuyan herkes bu fikirde olacaktır.
Inceleme yapabilecek kelime dağarcığına sahip miyim emin değilim bu kitaba. Ama elimden geleni yapacağım :)
Bu Amin Maalouf'un okuduğum dördüncü kitabı. "Ölümcül kimlikler"le
"LEYLİM" bir insan sevdiğine en güzel nasıl seslenebilir? Hem onun adından uzaklaşmadan hem de kendi kalbini katarak nasıl çağırabilir ki? Bir Ahmed Arif'in Leylim'i olmak nasıl bir duygu? Peki ya, Leylim'in Arif'i olamamak? Böyle diyordu Leyla Erbil'e, Leyla'sına Leylim, Sevgili Canım, Canım Leylâm, Ömrüm diye başladı mektuplarında
ESME ....
#SPOİLER
Ne güzel bir isim dedim daha kitaba başlarken .
Adın dağlarda yankılansın. .
ESME ...
ESME ...
ESME ....
Sonra anladım ki daha doğarken adını "ürkerek _korkarak " koymuşlar. .Korkmuslar güzelliğinden de ES diyememişler ..ESME deyip kanatlarını kırıvermişler ... yılanın başını baştan ezelim "Deli rüzgar gibi
El Yapımı Sihirli Değnek
Yazarın kitaplarından Dedemin Bakkalı, Abartma Tozu'nu okuduktan sonra şimdi de sıra El Yapımı Sihirli Değnek'e geldi.
Kitabı sevdin mi derseniz? Güzeldi okuyucuya hayatta, nefes aldığına dair mutluluk için, farkındalık sağlıyor diyebilirim. Kişisel gelişim türünde yazılmış.
"Sevilmek istiyorsan karşındakine
"Bir gece yatıyorduk, uyandırdı bizi. Ben gidiyorum arkadaşlar, dedi. O gün Durmuş Ağa horoz için azarlamış onu, bir güzel de dövmüş sonra. Buna içerlemiş çocuk. O gece gitti. Giderken de dedi ki: Ben, dedi, bir gün bu Yenice'ye döneceğim, diyar diyar gezeceğim, iyi bir horoz bulup alacağım, dedi. Horoz alacakmış da Durmuş Ağa'nın horozunu
Onu, sevebileceğinin en yücesiyle sevdin.
Titreme daha fazla kalbim.
Bağışla kendini artık onu da
Bırak gitsin.
O senin ezel gününden kaderin
Sen onu nasılsa bin kere daha seveceksin.