Rabb'imizin Kur'ân-ı Kerîm'de zikredilen isimlerinden biri Vedüd'dur. Hüd suresinin 90'ıncı ayetinde ve Burûc suresinin 14'üncü ayetinde geçen "Vedûd"ın manası dikkat çekicidir: "Çok seven ve çok sevilen. Hem kullarını çok seven hem de kulları tarafından çok sevilen. Kullarına olan sevgi ve şefkatinden dolayı onlara ihsanını bol bol veren, kulların da kendisine severek ve bol bol ibadet ve şükrettiği..." Tek bir kelimede böylesine derin bir anlamın yüklü oluşu, Kur'ân'ın sayısız mucizesinden yalnızca bir tanesidir.
Sayfa 42 - Diyanet İşleri BaşkanlığıKitabı okudu
Sevgi, seven ve sevilen için yaşamı daha katlanılır kılıyor. Ama bunun tek imkânımız, daha iyi bir yaşam için tek umudumuz olduğunu zamanında fark etmemiz gerekirdi.
Sayfa 168Kitabı okudu
Reklam
— O hâlde sevgi mi öncelikli, itaat mi? — Sevginin başlangıcı itaattir. Fakat itaat, Yüce Mevlâ’ya duyulan sevgiden ayrı bir şeydir; çünkü sevgi, itaat ile başlar. Nitekim Allah, kendi azametini insanlara tanıtır ve böylece onları, kendine itaate götürür. Sonra da -onlara muhtaç olmamakla birlikte- kendini sevdirir. Böylece sevgiyi kendisine özgü kılıp, sevenlerinin gönüllerine yerleştirir. Sonra onların kalplerindeki sevginin şiddetli aydınlığı yüzünden, apaçık nuru, onların sözlerine giydirir. İşte Allah onları bu hale getirince, onlardan duyduğu memnunluk nedeniyle onları meleklerine sunar. Allah âlemi sevgiyle yarattı; bu yüzden âlemi dolduran çokluğu aşk üretir. Allah, yaratıkları sevmeye asla son vermez; dolayısıyla onları yaratmayı asla sona erdirmez. Her şey aşkla karılmış ve aşka karışmıştır; çünkü onları Allah’ın sevgi sıfatı varlığa getirir ve tüm eylem ve etkinliklerini o harekete geçirir. “Allah güzeldir ve güzeli sever” hadisini şöyle anlayacağız. O kendisini güzelliği seven biri olarak tavsif etmiştir; dolayısıyla O, âlemi sever. O güzeldir; güzellik aslî olarak sevilen bir şey olunca, bütün âlem de Allah’ı sever. Âlemin bir kısmının başka bir kısmına olan sevgisi Allah’ın kendisine olan sevgisinin bir esintisidir. “Allah’tan başka hiçbir âşık ve hiçbir sevgili yoktur.”  
“Aşk, sevilen kişinin seven kişiye kendisi üzerinde zorbalık yapma hakkını armağan etmesidir.”
Sayfa 145Kitabı okudu
Sevilen kişinin, ideal egonun yerine geçen bir şey olduğu gerçeğini vurgulamıştım. Birbirini seven iki kişi, ego-ideallerini değiş tokuş etmektedirler. Birbirlerini sevrnelerinin anlamı, karşılarındaki kişide kendi ideallerini görmeleridir. Eğer bu hayal olmasaydı, yeryüzünde hiç aşk olmazdı. Benliğimizin daha iyi yönüne kendi kendimize ulaşamadığımız için aşık oluruz. Bu kavramdan yola çıkınca, aşkın yalnızca belirli bir kültür düzeyinde ya da kişiliğin belirli birgelişme düzeyine ulaştığında mümkün olduğunu görürüz. Bir ego-ideal yaratmak aslında insanlığın gelişmesinin belirtisidir. İnsanlar kendi benliklerinden tümüyle mutlu olunca aşk olanaksızlaşır. • Ego-idealin karşımızdaki kişiye aktarılması aşkın en belirgin karakteristiğidir. -TheodorReik, OfLoveandLust
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.