115 syf.
·
Not rated
eseri yorumlamaktan ziyade bende uyandırdığı düşünceleri ortaya saçmak isterim. spoiler değil de bir parça kişisel saçmalık olarak nitelendirebiliriz bu yazıyı :) kitabı önceki gün bir parça buruklukla okudum, böyle bir cana kastetme hikayesi, merhametsiz dokunuşlar herkesi yaralar diye düşünüyorum. borcuna karşılık yarım kilo etini talep eden bir
Venedik Taciri
Venedik TaciriWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202210.9k okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
Günlük tutan insanlar monotonluğun dışına çıkabilenlerdir bence. Acıları, mutlulukları, kederleri, ölümleri ölümsüzleştirip ilerleyen zamanlarda tekrar okumak. Kimisi yaşadıklarını unutmak için bin türlü yol denerken, kimisi de mürekkebin ölümsüzlüğüyle kazır sayfalara. Unutmamak için. Unuttuğunda hatırlamak için. Mavi Saçlı Kız... Kurgu, esinlenilmiş bir eser vb değil. Tamamen küçük bir kızın hayatından alınmış kesitler. Üstelik kendi kalemiyle. Küçücük yaşta başlayıp 'ömrünün' yettiği kadar yazan bir çocuk. Daha kitabı okumadıysan bile az çok ne anlattığı konusunda bilgin vardır. Zaten beni de en çok bu etkilemişti. Ne olduğunu bilerek okumuştum kitabı. Bilinene sayfa sayfa gitmek içimi acıtmıştı. Kötü anlamda bir eleştiri değil bu; kitabı okuyanlar anlayacaktır ne demek istediğimi. Bu şekilde binlerce ve hatta tüm dünya geneline bakarsak milyonlarca hayat var. Biz Burçak sayesinde onlardan bir tanesine tanık olduk. Ve bunu mürekkep ve kağıdın gücüyle sağladı. Her gün olmasa da zaman zaman günlük yazmayı alışkanlık haline getirmeli insan. Toparlamak gerekirse, melek gibi bir kızın gerçek yaşam öyküsünü kendi kaleminden okuyoruz. Hayatın kısalığından, incir çekirdeğini doldurmayan şeylere surat asmanın gereksizliğinden, sevenlerimize vermediğimiz değerden kısaca hayatın içinden yüzümüze inen bir tokat gibiydi benim için bu kitap. Sevdiklerinize, sevenlerinize, eşinize, dostunuza sımsıkı sarılın ve nefes aldığı her an için şükredin. Kendiniz için yine şükredersiniz.
Mavi Saçlı Kız
Mavi Saçlı KızBurçak Çerezcioğlu · Yapı Kredi Yayınları · 201611.9k okunma
Reklam
268 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 16 days
"İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: buna içimdeki şeytan diyordum." İçimizdeki Şeytan, her yanlışımızdan sorumlu tuttuğumuz şey. Belki de bizi vicdanımızla başbaşa kalmaktan kurtaran çıkış kapımız. En suçlu o,
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019173.2k okunma
56 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Ah Madame de Prie... Bu satırlarda senin çöküşünü okurken hissettiklerine tanık olurken nasıl da kendimizle yüzleştik. Fransa’da ihtişamlı dönemlerinden birinde sarayda yüksek mertebesi olan Madame de Prie,nin Normandiya’ya sürgün edilmesiyle yaşadığı çöküşü Zweig amcamız anlatıyor bu kez. Stefan Zweig ayrıcalığı diye bir şey var benim
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202177.9k okunma
39 syf.
·
Not rated
·
Read in 2 hours
Beckett, deneme tarzında yazdığı bu eserde soyut resim üzerine ifadelerini paylaşsa da bu ifadeler, edebi alanda postmodern edebiyata uyarlanabilmektedir. İyi bir tablonun iyi niyetli seyirci üzerinde yarattığı tuhaf, konuşmaktan uzaklaştırıcı, adeta bir dilsizin karşısında onu dinlemeye zorlanma etkisi ile iyi bir postmodern yapıtın karşısına geçen eğitilmemiş bir okuru ,onu anlamaya çalışmak zorunda bırakmak paraleldir. Üzerinde düşünülmemiş hiçbir eserin varoluşsal açıdan zihin evrenlerimizde var olamayacağını, tek bir gerçek okurun dahi üzerinde düşündüğü eserin ise varoluşunu tamamlayacağını vurgulamaktadır. Soyut sanat konusunda söyledikleri postmodernizmin edebiyata yansımasıdır. Biçimlere, gerçekçiliğe, geleneklere saplanıp kalanların yenilikçiliğe nasıl düşmanca saldırdıklarını ortaya koymaktadır. Statükocu edebiyat eleştirmenlerinin dışında kimseye söz hakkı tanınmaması eleştirilmektedir. Resim yapmak İle özgün bir postmodern eser ortaya koymanın benzerliklerini, fırça izi ile metinlerarasılığı, çizgilerin simgeleri ile sözcüklerin sembolik seçimini, her tonun binlercesi arasından seçimi ile metafor yaratıcılığı, örtük anlam yağmurunu göz önüne sermektedir. Resim de edebiyat da insanlığı anlatmak için bahanelerdir Beckett'e göre. Aslolan insanlığın durumudur ki o da iç açıcı sayılmaz. İnsan ki yaşamın koşulları İle bedellerinin ayrımına kolay kolay varamayandır çünkü. Okunması zorlayıcı ve bir o kadar da irdelemeye yöneltici bir deneme.
Dünya ve Pantolon
Dünya ve PantolonSamuel Beckett · Sel Yayıncılık · 2000271 okunma
208 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Irvin Yalom’un terapiye gelen hastalarından derlediği bu kitap on farklı hikayeden oluşuyor. Hikayelerin temelinde varoluşsal meseleler yatıyor. Anlamlı bir yaşam nasıl sürülür? Yaşlılıkla, ölüm kaygısıyla nasıl başa çıkılır? Bir yakının kaybından sonraki acıyla nasıl başa çıkılır? “Neden’i olan, Nasıl’a katlanır”, demiş Nietzsche. Demek ki yaşamı devam ettirebilmek için bir neden’e, bir anlam’a ihtiyaç var. . “Hayat geçici. Her zaman, herkes için. Ölümü bedenlerimizde taşıyoruz. Ama bunu hissetmek, belli bir ismi olan bir ölümü hissetmek çok daha farklı bir durum.” Bence insanın hayatında oluşacak en büyük travma bir yakınının ölmesidir. Çünkü ölüm bir boşluk yaratır. Bir sonun olduğunu hatırlatır. Ölümün yer açtığı acı kişiye özeldir. Hiç bir acıyla, hiç bir duyguyla ifade edilemez. İşte o ‘anlam arayışı’ burada devreye girer. “Ölümün farkında olmak yaşamımıza anlam vermek için değerlendirilmelidir.” Madem ki hepimiz öleceğiz öyleyse anlamlı bir hayat sürelim. Yaşanan her olaydan kendimize dersler çıkartalım. Bu tarzda kitaplar okuyarak yolumuza ışık tutalım. İçimize dönelim. Kendimizle konuşalım. Travmalarımızla yüzleşelim. Yaşam derslerimizi alıp yolun ‘son’ bulduğu yere kadar devam edelim. . “Her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda, her şeyin seni unutacağı günler yakın.”
Günübirlik Hayatlar
Günübirlik HayatlarIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20158.6k okunma
Reklam
40 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.