Anneler yaratılmışların en güzelidir.
.
-Bir insanı,
en çok annesi sever gerisi yalan.
Bir insanın adını,
en güzel annesi söyler gerisi yavan.-
.
-Bütün sevgileri topladım, bir anne sevgisi etmedi.-
.
Annemin gülüşünü,
merhem diye yıllarca sürdüm yüzümdeki acılara.-
.
Teri gül, teni gül Annem…!
Seni ne çooook severim…!
Bir gülüşüne güneşi kurban ederim…!
.
Annem…!
karnını yurt bildiğim, memesinde rızık bulduğum
ben şimdi kime acıkacağım,
kime susayacağım.
yamacında mutlu olduğum, şimdi kime sığınacağım,
kime öptüreceğim yaralarımı,
nerede şifa arayacağım.
.
-Hiçbir yokluk, anne yokluğuyla boy ölçüşemez.-
-Sarılmak sevme sanatıdır.-
Sarılmanın hası, bilekçe değil yürekçedir.
Sarılacaksanız yürekçe sarılın…!
.
İlk ve son defa görüyormuş gibi
Sık sık, sıkı sıkı sarılın sevdiklerinize.
Sarılmak ayakları yerden kesmek,
nefesi nefese vurmaktır.
Gönlü fethetmek, sağ yana da bir kalp koymaktır.
Sarılmak, yarayı sarmak, hasreti orta yerinden
Sizlere benim için son derece önemli, izlediğim zaman bende pek iz bırakan çok değerli, bazılarını çok da bilmediğinizi düşündüğüm, kimisini ders konusu olarak da işlediğimiz, üzerinde analiz yapa yapa ilerlediğimiz birbirinden değerli filmleri, yönetmenleri ile birlikte paylaşmak istiyorum.Ufak tefek fikirlerimi sizlerle paylaşıp, aktarımlar
Spoiler olabilir siz yine de bir okuyun da gelin.
Yine Stefan Zweig yine tek atımlık ama sindirmesi zor,düşünce bağırsağında emilmesi daha da zor bir başyapıt. Ama dikkat çekilmesi gereken nokta bu kitabın aslında Zweig'in kaleminden çıkmamış olduğudur. Ayrıntılı bilgiyi inceleme altındaki yorumda vereceğim. :)
Bir an için çok çok aç olduğunuzu
“Seni ışıltısız seviyorum”
Bu sözü kitapta gördüğüm andan itibaren düşünmeye başladım. Sevgi bu dünyada bize verilen belki de en güzel duygulardan birisi. Ben yokluğunu düşünemiyorum adımlarımı sevgiyle atarım, bu sadece insan sevgisi de değil her şeyi sevmek…
Attığın adımı, yürüdüğün yolu, soluduğun havayı…
Sana hiç bir çaba göstermeden