Ataolbehramoğlu|
Öğrendim ki... Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok, Ne tür deneyimler yaşadığınızla var. Öğrendim ki... Aile hep insanın yanında olmuyor. Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz. Aile her zaman biyolojik değil. Öğrendim ki... Ne kadar yakın olursa olsunlar En iyi arkadaşlar da ara sıra
Bir damla sevgi... Ve ne olursunuz nefretin değil... Sevginin sırlarını öğretin bize! (Işıklar birden söner. Oyun biler.) Aralık — 1959
Reklam
Bir çocuğun rüyasında her zaman Kaybolmuş bir sevgili vardır Onu eskiciler çalmıştır Bir akşamüstü hiç umulmadan Kırların serinliği gelir Konar bir çocuğun alnına Onun için uyurken alınları Beyaz ve gergindir çocukların Senin de çocukluğun akrabadır Yaz bahçeleriyle, elmalarla Tozlar kalkmıştır bir akşamüstü Mezarlığın ordaki bayırdan Kaybolmuş bir sevgi her zaman Kaybolmuş bir bilyaya benzer Anımsanır ışıltısı Belli belirsiz gözyaşlarıyla.
Camus’de yazının doğuşu da annesinin sessizliğine (onun sessizliği sitemkâr değildir ama öyle bir vurdumduymazlığı yansıtır ki insanda hem acıma, hem sevgi, hem hayranlık, hem de korku uyandırır) ... bağlıdır.
Sayfa 11 - Yapı Kredi Yayınları
Sevgi (1959)
"Bilirim geçmektir bir sevgi Ölümün en yumuşak en ayarlı yerinden."
Altun silsile
33 – EBU’L FARUK (SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN) (K.S.) Tarih: 1888-1959 Süleyman Hilmi Silistrevî (Tunahan) Künyesi: EBU’L-FÂRUK Doğum Tarihi: 1888 Babasının Adı: Hocazâde Osman Efendi Annesinin Adı: Hatice Hâtun Dedesi: Ulemâ’dan Kaymak Hâfız adıyla ma’ruf bir zat olup soyu, Nesl-i Pâk-i Muhammedî’ye mensup (SEYYİD) olan İdris Bey’e dayanır. İdris Bey; Fatih Sultan Mehmet Han’ın Rasûl-i Zîşân Efendimiz’e (s.a.v.) aşırı sevgi ve saygısından dolayı;Yer yüzünde Evlâd-ı Rasûl’den kimler kalmıştır? diye yaptırdığı araştırma neticesinde, şeceresine hiç şâibe, şüphe karışmamış olduğunu tesbit ettirdiği, Türkistan’lı bir zât olup, Fatih Sultan Mehmed tarafından İstanbul’a getirtilip, kız kardeşi ile evlendirilerek, TUNA havâlisinin mâlî işlerini takip etmek üzere “Tuna Hân’ı” olarak tayin edilmiş fazilet sâhibi bir seyyiddir. Süleyman Hilmi Silistrevî (Tunahan), Milâdî 1888 (Hicrî 1305) yılında, o zaman Devlet-i Âli Osmânî hudutları içinde yer alan Silistre’ye bağlı Hezergrad kasabasının Ferhatlar köyünde dünya’ya gelmiştir.
Çamlıca yayın eviKitabı okudu
Reklam
İnsanoğlu doğası gereği sosyal bir türdür. Çok az kişi, kimseyle görüşmeden ya da konuşmadan münzevi bir hayat yaşayarak mutlu olabilir. Başkalarıyla etkileşimlerimizde duygusal destek alır, sevgi ve şefkat görüp hoş deneyimler yaşarız. Başkaları kendimizi ne kadar iyi hissettiğimiz üzerinde çok önemli bir rol oynar. Uzun süre yalıtılmış olarak
Sayfa 439Kitabı okudu
Öğrendim ki... Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız. Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz, Gerisini karşı tarafa bırakırsınız. Öğrendim ki... Güveni geliştirmek yıllar alıyor, Yıkmak bir dakika.
Yakın tarihimizin, Yahya Kemal ile Ziya Gökalp'i yakından tanıma fırsatı bulan önemli isimlerinden biri de gazeteci, yazar, siyaset adamı ve diplomat Yakup Kadri Karaosmanoğlu'dur (1889-1974). Ziya Gökalp 25 Ekim 1924 günü ölmüş ve cenazesi İstanbul'un o tarihe kadar yaşamadığı söylenen çok coşkulu bir kalabalığın elleri üzerinde taşınarak
Yine aynı nedenlerle, bazı intihar olayları dramatik ve gös­termeci bir nitelik taşır. Kentin en yüksek binasından ya da kule­sinden atlayan, kalabalık bir seyirci kitlesinin karşısında canlarına kıyan kişilerin belki de tüm dünyaya olan kızgınlıklarını ilan ettikleri ve o güne dek silik ve önemsiz kalmış varlıklarına, bir an için herkesin dikkatini çekmeyi umut etmiş oldukları düşünülebi­lir. Tuckman ve arkadaşları 742 intihar olayı üzerinde yaptıkları bir incelemede, bu kişilerin % 24'ünün veda mektupları bıraktığı­nı saptamışlardır (1959). Araştırıcılar, yazılan notların içeriğini dört grupta toplamışlardır: 1) Yakınlarından özür dileyen, onlara sevgi ve gönül borcunu açıklayan olumlu mektuplar. 2) Çevresindekilere duyulan kızgınlığı doğrudan açıklayan ya da kendini lanetierne biçiminde içe yöneltilmiş olarak dile getiren olumsuz mektuplar. 3) Duygusal yönü olmayan, çoğu kez polis vb. kamu kurumla­rına hitaben yazılmış ya da başlıksız nötr mektuplar. 4) Olumlu duyguların ve içe yöneltilmiş düşmanlık duyguları­nın birlikte açıklandığı karışık duygulu mektuplar.
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.