Şiddet sadece hayatımızda değil edebiyat dünyasında bile karşımıza sıklıkla çıkan bir mesele. Şiddet insanlık tarihi boyunca sözlü gelenekten tutun da yazılı geleneğin her türünde kendisine geniş bir yer bulmuştur. Peri masallarında doğaüstü yaratıkların ya da cadıların eline düşen yetim çocuklar ya da dul kadınlar modern edebiyatta da çeşitli
Yapılan yanlışlara, yaşadığın haksızlıklara, içinde sevgi olmayan tüm niyetlere avazın çıktığı kadar bağırırsın ilk önce...
Öfke sarar her yanını, kızgınlığın şaşırtır idare etmeni pek seven etrafını... Acıdan yaktığını çok az kişi görür, çoğu seni huysuz olmakla suçlar...
"İsyan ve başkaldırı; yeni bir düzen kurabilmenin ve seni üzen
Seni Seviyorum !
Ne çok kirlettiniz bu iki güzelim kelimeyi sevmek oysa ki sevmek ınsanı doğayı kısacası yaradan ötürü yaradılanı sevmekti …
Oysa ki günümüzde o kadar anlamını yitirmiş basitce hor kullanılır olmus ki …
Gercekten sevmek iki kelime mi ?sevginin anlamını gercekten bılmeyenlerin ağzında sakız olmus …
Adına da görmeden
1. Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendimi, öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sende çoğunlukla korku ve utanç içindesin. Eğer, Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir.
2. Hak yolunda
Ejder Kelebek Günbatımı / TÜLİN BATURU OCAK
KİTAP SAYISI:534
Evrim geçirmiş insan mıyım, bilmiyorum. Bu gezegende ateşin içinde yaşamak; ölüm sonrası cehennem ucubesini severek, küllerinden yeniden doğmak gibidir. Ejder Kelebek’in neden seçildiğini hiç düşünmemiştim. Yaşanılan karmaşıklığın içinde, bazen neyi neden yaptığımı anlayamadığım gibi