Mü'minler sevgi, merhamet, şefkat ve yardımlaşmada bir vücut gibi olmalıdırlar. İnananlar, birbirlerinin sevinç ve kederine ortak olmak zorundadırlar. İslam toplumu bir vücut gibidir; bir uzvun hastalığının bütün vücudu rahatsız etmesi gibi, bir müslümanın başına gelen bela ve musi­betleri, bütün müslümanlar kendilerine dert edinmelidir. Filistin bizim davamız. Ve bu davanın daima bilincinde olmak zorundayız! Ya Rabb unutkanlardan olmaktan sana sığınırız, senden sana sığınırız. Merhamet et. islam dinini dünyaya hakim kıl, islâmî muzaffer kıl. Âmin
hükmettiklerine sadece sevgi gösteren bir tanrı noksandır. benim gözümde. Çünkü hayat, sevgiden çok daha büyüktür,çok daha derin, çok daha karmaşık.Elbette sevgi gereklidir; şefkat, merhamet, hoşgörü elbette gereklidir, ama yeterli değildir. Rüyamda bana görünen o kara gözlü çocuğun söylediği gibi: "Sevginin de şefkatin de fazlası yoldan çıkartır." İster tanrı olsun, ister kral isterse baba, hükmettiklerine sadece bu duygularla davrananların kaderi, hükmettikleri tarafından küçümsenmektir.
Reklam
Ömrümüz bir sınav arenası! Bizler de içindeki gladyatörleriz ve tek yolumuz savaşmak. Sebep sonuca kefil olurmuş. Başkasına değil ama kendine veremeyeceğin tek bir hesap bırakma ardında. İnsanın vatanı çocukluğu dur. İnsanın canını en çok ailesi yakarmış. Kutsal olan: sevebilmek, emek vermek, merhamet etmek ve şefkat gösterebilmek. Kapalı olan kapıdan içeriye sevgi bile giremez. Hataların en büyüğü, hata yapmamaya çalışmakmış. Tecrübem yok , fikrim kayıp. Anlatamadıklarımızı dinleyecek birini bulabilmek çok daha zor. İnsanoğlu yalnız değildir. Bu bir seçimdir. Ya isteyerek yalnız bırakırız kendimizi ya da mecbur bırakılırız. Bir erkeğin özgür irademe uygulamak istediği baskıya karşı durmasaydım eğer, zayıf duruşumu kendime ve yaradışıma ihanet sayardım. Öyle bir zamanda dünya ya gelmişiz ki günahsız kalabilmemiz imkansız.
Zor zamanlar geçirir, size acı veren şeyler yaşarsınız. Bunları unutmak mümkün olmaz yalnızca acılarınızı bastırırsınız. Sonra hayatınıza birileri girer ve siz onlara bastırdığınız acıları açarsınız, amacınız yalnızca bu duygulardan kurtulmaktır. Onlara en derin duygularınızı paylaşır, sizi anladığınızı düşünürsünüz ve bu sizin onlarla bağ kurmanızı sağlar onlara bağlanırsınız. Sonra bir öğrenirsiniz ki Sizi arındırıp iyileştirdiğini düşündüğünüz insanlar meğerse sizi daha büyük bir yıkıma götürmek için hayatınıza girmiş. Yaşadığınız travmaları tekrardan ortaya çıkarmış. Kendinizi bulduğunuz, bir defa izleyip daha sonra hiç izlemediğiniz izlemek istemediğiniz izleyemediğiniz filmi izlemenize, bir defa okuyup daha sonra hiç okumadığınız kitabı okumanıza, bir defa dinleyip daha sonra dinlemediğiniz şarkıyı tekrar tekrar dinleyip bastırılan acıları yeniden yaşamınıza sebep olmuştur. Anlayacağınız sizi uçurumun kenarına bırakmıştır. Hayatınızın geri kalanını da duygusuz bir insan olarak devam etmenize sebep olmuştur. Oysa bu zararlı varlıklar hayatınıza hiç girmeseydi belki de hayatta hep umudunuz olacaktı. Güven, sevgi, sadakat, dürüstlük, şeffaflık, merhamet, şefkat... Bu duyguların var olduğunu dair umutlar... Şimdi siz sizden çaldıkları bu duygular için onları hayatınızdan çıkarın tüm yaşanmışlıkları unutun ve bu kısa ömürde yalnızca sizi gerçekten seven ve değer veren insanlarla mutlu olmaya çalışın.
184 syf.
10/10 puan verdi
Yoksulluk, Hastalık ve Vicdan Azabı Bir Ruhu Parçalayan Mücadele
Kahramanımız, toplumun en alt tabakasında yer alan, yoksulluk ve umutsuzlukla örülmüş bir hayatın içinde var olmaya çalışıyor. Etrafındaki her şey onu ezmeye, aşağılamaya ve yok etmeye hazır gibi görünüyor. Yoksulluk pençesinde kıvranan kahramanımız, hastalıklarla boğuşan eşiyle ve bencil komşularıyla dolu bir dünyada hayatta kalmaya çalışırken, vicdan azabı ve pişmanlık duygularıyla da yüzleşmek zorunda kalıyor. Her şeye rağmen kahramanımız pes etmiyor. Umut kırıntılarını toplayarak, hayatta bir anlam bulmaya çalışıyor. Bu arayış onu, insan ruhunun en karanlık köşelerine ve en derin duygularına sürüklüyor. Yalnızlık, çaresizlik ve korkuyla dolu bir dünyada, kahramanımız sevgi, şefkat ve merhamet bulmaya çalışıyor. Roman boyunca yazar, kahramanımızın iç dünyasını ustalıkla tasvir ediyor. Onun düşüncelerini, duygularını ve hayallerini okurun zihninde canlandırıyor. Yazar, kahramanımızın yaşadığı zorlukları ve çelişkileri o kadar gerçekçi bir şekilde anlatıyor ki, okur adeta onunla birlikte yaşıyor ve hissediyor. Bu eser, sadece bir roman olmanın ötesinde, insan varoluşunun en temel sorgulamalarına dair bir meditasyon sunuyor. Yazar, okuru insan ruhunun karanlık dehlizlerinde dolaştırırken, aynı zamanda umudun ve sevginin gücüne de dikkat çekiyor. Eğer insan ruhunun derinliklerini keşfetmek ve varoluşun anlamı üzerine düşünmek istiyorsanız, bu romanı okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Bu eser, size unutulmaz bir okuma deneyimi yaşatacak ve insanlığa dair bakış açınızı sonsuza dek değiştirecektir.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362.7k okunma
insanın vazgeçilmez yetileri; sevgi, şefkat, nezaket, merhamet ve cömertlik usul usul geri çekiliyor aramızdan. Kuraklaşıyoruz verememenin yarattığı boşluk, insanlığın ardında kalan çölde büyüyor. “Çöl büyür: vay haline içinde çöl saklayanın! #Nietzsche
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.