"Ağlayan bir kadına sarılmakla yeni doğmuş bebeğe sarılmak birbirine benziyor; alabildiğine merhametli ve bir o kadar da sevgi dolu. Ağlayan kadınlar da yeni doğmuş bebekler gibi, ağlarken bir şey söylemenizi beklemezler. Yapmanız gereken şey sadece sarılmaktır; susmak sarılmak ve kadının gözyaşları dinine kadar öylece sabırla beklemek. "
Bütün sefaletiyle, bütün çirkinliğiyle, bütün orospuluklarıyla bu şehir baştan başa sevgi. Bu şehir baştan başa sen. Bu şehirde sevmeyen ya da seni tanımayan yaşadım demesin.
Ölüler susmasını bilmeli.
Başkaları tarafından çok sevildim ama görünüşe göre onları sevmeye yeteneği yoktu bende ( Ya da insanlar aleminde "sevgi" denen şeyin olup olmadığından bile şüphe ettiğimi söyleyebilirim).
Başarısızlığa uğrayan ya da çökmekte olan her şeye neden sempati duyduğumu bilmiyorum. Umarım kötüye işaret değildir bu. Sempatimin ardında, açıkça ortaya çıkmaya cesaret edemeyen başarısızlığıma duyduğum örtük sevgi var muhtemelen.