Atamızın Çanakkale savaşında ölen Anzak askerlerinin annelerine hitaben yazdığı mektup "Uzak memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar; burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar; göz yaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır." Mustafa Kemal ATATÜRK 1934 Avustralyalı bir anne de Mustafa Kemal`in mektubuna karşılık bir mektup yazmıştır: “Gelibolu topraklarında yitirdiğimiz evlatlarımızın acısını âlicenap sözleriniz hafifletti, gözyaşlarımız dindi. Bir anne olarak bana bir güzel teselli verdi. Yavrularımızın sonsuz uykularında huzur içinde dinlendiklerinden hiç şüphemiz kalmadı. Majesteleri kabul buyururlarsa, bizler de size “Ata” demek istiyoruz. Çünkü yavrularımızın mezarları başında söylediğiniz sözler,ancak bir öz babanın sözleri gibi yüce. Evlatlarımızı bir baba gibi kucaklayan Büyük Ata`ya bütün anneler adına sevgi,şükran,saygıyla.”
Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata
Reklam
Sadece bir şiirini bile, 100 kere, belkide daha fazla okumaktan bıkmadığım 'Edip Cansever'i sevgi ve saygıyla anıyorum.
Ölümünün 52. yıldönümünde rolmodel olarak gördüğüm Nazım Hikmet'i sevgi ve saygıyla anıyorum.
320 syf.
·
Not rated
Keşke bu kitap bir roman olsa idi; keşke eserde geçen ülke ve olaylar tamamen hayal mahsulüdür denilebilse idi... Çünkü o kadar acı ve hüzzam bir macera ki Adnan Menderes'in yaşadıkları, bütün bunların gerçek olduğunu düşünmek bile insanın içini yakıyor. Özellikle sf. 241'deki fotoğraf, derin bir acı bırakıyor gönüllerde... Yaptıklarıyla aradan geçen bunca zamana rağmen halen derin bir sevgi ve saygıyla hatırlanan rahmetli Menderes ve arkadaşlarını daha iyi tanımak için mutlaka okunması gereken bir eser. Onu katledenleri kim, hangi sıfatla hatırlıyor, Türkiye'nin başvekilini hangi duygularla anıyoruz? İşte fark tam da burada...
Bir Yiğit Vardı
Bir Yiğit VardıErdal Şen · Yitik Hazine · 2010121 okunma
"Ahmed Cevad" kimdir? Şöyle bir geriye yaslanır ve beni can kulağıyla dinlerseniz, sizi, birkaç dakika da olsa, başka bir dünyaya, duygu âlemine taşımak istiyorum. Türkiye ve Türk kültürüne hizmet edenler unutulmamalıdır. Evet, milleti millet yapan değerler vardır, şahsiyetler vardır; hani, bir melodi var ya “unutmamalı, sevgiyle
Reklam
İçinizi hiç bilmediğiniz bir İstanbul semtinin akşamı kaplarken ve evinin önünde oturup cıgara içen, gözkapakları kirpiksiz ve kırmızı ihtiyar bir adamı hayranlıkla, sevgiyle, saygıyla andınız mı? Hiç içinize taş gibi,ağır bir su gibi bir sevgi oturdu mu? Oturmamışsa Allah aşkına vazgeçin şu yazımı okumaktan.
Sayfa 40
7. "Kız Çocuğu" Şiirine Japon Çocukların Teşekkürü: Kağıttan Bin Turna Kuşu Nâzım’la son Pazar sabahında, Nâzım’a kahve pişirmiştir Vera. Nâzım hasret kaldığı memleketinden gelen kahveyi yine aynı hasretle içmiştir. Vera yarın yaşayacağı felaketten bihaberdir. O son günle ilgili şunlar dökülür Vera’nın kaleminden; “Korkunç günün
Halk Okulu: Kışla Daha İsveç egemenliği dönemindeyken Finler’in kendi anayasa kurumları vardı. Bu yasa gereğince Finler’in Seym denilen bir parlamentoları vardı. Kendilerine mahsus posta pulu ve para birimleri vardı. Az sayıda da orduya sahiplerdi. Finler, Rus egemenliğine geçtikten sonra da bu kurum ve haklarını korudular. Ancak
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.