Gabriel Garcia Marquez ile tanışma kitabım. Belki ince olduğu için bunu seçmiştim belki de pazartesi günlerinden nefret ettiğim için, bilemiyorum :) Bildiğim tek şey kısacık bir romandan büyük bir zevk aldığım. Daha kitabın girişinde yer alan; "Santiago Nasar'ın öldürüleceği gün..." cümlesiyle birlikte kitabın içine giriyor ve Santiago Nasar'la birlikte ölümden kaçarken ölüme yakalanacağınız anı ensenizde hissederek ilerliyorsunuz. Düşünün daha ilk sayfadan olay belli Santiago Nasar öldürülecek. Bekliyorsunuz. Tıpkı romandaki tüm karakterlerin, toplumun tamamının beklediği gibi. Hiçbir şey yapmadan beklemeyi, olacaklara gözlerimizi kapatmayı, kimseye yardım etmeyi aklımızdan bile geçirmemeyi bu kitaptan mı öğrendik yoksa? 1981'de yazılan bu romandan bugüne pek bir şey değişmiş gibi görünmüyor da ondan. Keyifle okumanızı dilerim, mavi cumartesiler olsun :)