Farkındalık arttıkça kendini daha az önemsiyor ve daha az üzülüyorsun. Daha az üzüldükçe, topluma faydan daha çok artıyor bu da sana daha çok mutluluk veriyor. (S:81)
Can yakmayı onunla öğrendim ben sevmeyi de.Sevilmeyi değil ama.Sevmeyi, âşık olmayı küçücük bir an için beklemeyi, küçücük şeker kutusuna anlamlar yüklemeyi;saçlarını tarayışında beni düşünebilme ihtimalini... Ben ağlamayı, gülmeyi,heyecanlanmayı ilk onunla öğrendim.Her şey o kadar güzel tasarlanmıştı ki her şey belli her şey açık.Bir şey olmuyor iyi ki olmamış;bir şey oluyor iyi ki olmuş diyorsun.
Uyanış YayıneviKitabı okudu
Reklam
"Sevginin sonu olmayabilir. İlerleyen yıllarda yeni sevme sebepleri kendiliğinden gelir. Bazısı annesine iyi gelindir gelinliği sever, çocukları olmuştur anneliğini sever, iş hayatında çok başarılıdır, gayretini, çalışkanlığını sever. İlla bir sebep de gerekmez... Tanıştıkları gençliğini sever."
Yüreğim Seni Çok Sevdi
Ve o günün öğle saatlerinde Yusuf’u gördüm. Her zamanki gibi merhaba diyerek tokalaştım. Ama artık ben eski ben olmayacaktım. Yanında beyaz suratlı, kumral saçlı, güler yüzlü Tolga ile tanıştırınca yeniden ana rahminden çıkıp, emeklemeyi, konuşmayı, gülmeyi; o kısa anda bir sürü şeyi öğrendiğimi düşündüm. Bir bebek kadar savunmasız bir çocuk kadar düşüncesiz ölümü bekleyen bir yaşlı kadar çaresiz… O an hepsi ben oldum. İlk aşk dedikleri bu olsa gerekti. Üstünü düşünemiyordum. Bir üst duygu delirmekti. Saniyeler ömrümü elimden alıyor, şimdiye kadar yaşama sebebimi sorguluyordum ve karşı tarafın ne düşündüğü umurumda değildi. Ben kendimden sorumluydum. Elimi elinden çekince, kendi elim sağ bacağımda yer aldığında, girdaptan çıktım. Tanıştığımıza memnun oldum cümlesini kurarkenki ses tonu hâlâ kulaklarımda…  Âşık olmuştum… İlk an, ilk saniye, ilk bakışta, ilk, ilk…
Ve o günün öğle saatlerinde Yusuf’u gördüm. Her zamanki gibi merhaba diyerek tokalaştım. Ama artık ben eski ben olmayacaktım. Yanında beyaz suratlı, kumral saçlı, güler yüzlü Tolga ile tanıştırınca yeniden ana rahminden çıkıp, emeklemeyi, konuşmayı, gülmeyi; o kısa anda bir sürü şeyi öğrendiğimi düşündüm. Bir bebek kadar savunmasız bir çocuk kadar düşüncesiz ölümü bekleyen bir yaşlı kadar çaresiz… O an hepsi ben oldum. İlk aşk dedikleri bu olsa gerekti. Üstünü düşünemiyordum. Bir üst duygu delirmekti. Saniyeler ömrümü elimden alıyor, şimdiye kadar yaşama sebebimi sorguluyordum ve karşı tarafın ne düşündüğü umurumda değildi. Ben kendimden sorumluydum. Elimi elinden çekince, kendi elim sağ bacağımda yer aldığında, girdaptan çıktım. Tanıştığımıza memnun oldum cümlesini kurarkenki ses tonu hâlâ kulaklarımda… Âşık olmuştum… İlk an, ilk saniye, ilk bakışta, ilk, ilk… #dilekerleten #sevgimekarşılıkbekleyereksevdimseni #okuyorum Dilek Erleten Kaygılı Dilek Erleten Uyanış Yayınevi #uyanışyayınevi #kitapalıntısı
"Sevginin sonu olmayabilir. İlerleyen yıllarda yeni sevme sebepleri kendiliğinden gelir. Bazısı annesine iyi gelindir gelinliği sever, çocukları olmuştur anneliğini sever, iş hayatında çok başarılıdır, gayretini, çalışkanlığını sever. İlla bir sebep de gerekmez... Tanıştıkları gençliğini sever." Dilek Erleten Kaygılı Dilek Erleten #dilekerleten Uyanış Yayınevi #uyanışyayınevi #sevgimekarşılıkbekleyereksevdimseni #okuyorum #kitapalıntısı