"İnsanın iç dünyası bir ormana benzer. Orada, en vahşi ve yırtıcısından, en munis ve sevimlisine kadar bütün hayvanlar sergilenmektedir... İnsan varlığında, binlerce kurt, sayısız domuz; temiz, pis, güzel, çirkin, sevimli, sıcak ve soğuk binlerce huy vardır..." Mesele, hangi hayvanı evimize alıp beslediğimizde, karışım içinde hangi madenin baskın olduğundadır. Mevlana'ya göre gelgitler içerisinde oluşur kişilik. "İnsanda, an olur kurtluk zuhur eder. Bir an gelir melekleşir, sanki ay gibi Yusuf yüzlü bir güzel olur."
Beşerî Şef ellerini çırptı: - Aferin Yalman! Zaten senin zekânı 1954 seçimlerinde anlamıştım. O zaman da bana hücum ediyor gibi yaparak Demokrat Parti'nin kanına nasıl girmiştin, değil mi? - Evet aziz şefim! DP'lilerin, milleti mahva götürdüklerini sezmiştim. Kore'ye asker yollayıp Çin gibi büyük bir milletle savaşı göze almak için bunların mutlaka mürteci, faşist, ırkçı ve Turancı olmaları lâzımdı. Niyetleri Kore'den yürüyerek Mançurya ve Moğolistan yolu ile Türkistan'a inmek, büyük dostumuz Rusya'yı arkadan vurmak ve Turan İmparatorluğunu yeniden kurmaktı. Zaten 4500 kişilik bir tugay göndereceğiz diye milleti kandırarak oraya 5200 kişi göndermeleri de istilâcı ve emperyalist politikalarını gösterir. Kuzey Korelilerle Çinlilerin kahramanca müdafaaları olmasaydı bu emperyalistler mutlaka Asya'yı zaptedeceklerdi. Ben onları oyalayarak Halk Partisi'nin nihaî zaferini sağlamak için mahsus aralarına karıştım. İçyüzlerini öğrendim. Allah'a şükür ki, artık karanlık günler geçti. Cihana bir medeniyet örneği vermek üzereyiz. Mademki Beşeristan olacağız, beşerin her şubesi bu büyük devrimden faydalanmalıdır. Doğu illerimizde bir Ermeni yurdu kurarak bu sevimli milleti sevindirmek ve Ayasofya müzesini de Patrik Hazretlerine vererek yeniden Bizans kilisesi yapmak bütün dünyanın ve hıristiyanlık âleminin sevgisini üzerimize toplayacaktır. Herhalde Paşa Hazretleri de bu hizmetimizden dolayı bizi takdis eder.
Sayfa 81 - Z VitaminiKitabı okudu
Reklam
BİR ŞEYLER EKSİK Ya sevgiye, ya da arzuya ,nesne olmak istiyoruz. ...arzuladığımıza ulaşmak, arzulandığımızda da ulaşılmak istemiyoruz. ''Sevmeyi becerecek kadar kendi benliğimizden feragat etmeyi bilmiyor, arzulamayı becerecek kadar da bilinmeyene ve tehlikeli olana yelken açmaya cesaret edemiyoruz.''
BİR ŞEYLER EKSİK ," Lacan aşk hakkında konuşurken "Aşk sahip olmadığınız (sizde olmayan) bir şeyi, onu sizden istemeyen birine vermektir/vermeye çalışmaktır, Acınası bir durum gibi görünüyor, değil mi? Ortada verilecek bir şey yok, ama zaten onu isteyen de yok. Ancak "aşk" gene de var. Çünkü o öteki her kimse, onun
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Türkiye nedir? O her zaman birileri tarafından aranan bir şeydi. Ne olduğunu henüz bilmeden sevenler tarafından, ne olduğunu en başından sezip de sevmeyenler tarafından, ne olduğunu henüz bilmeden sevmeyenler ve ne olduğunu en başından sezip de sevenler tarafından. Ona ait olanlar, ona yaslananlar, ona tapanlar tarafından. Ona itiraz edenler,
Reklam
86 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.