“Gülbahar Hatun vakt ü zamanında Trabzon valisi, şehzadesi Selim’ini ziyarete gelirken gemisi Karadeniz’in meşhur Kestanekarası fırtınasına yakalanmış, kaptan, sultan bahası yolcusuyla daha fazla yol alamayacağını anlayınca Fol limanına sığınmıştı. Bir sultan hanımı ağırlayıncaya kadar, halkı balıkçılıkla geçinen küçük, bilinmeyen bir beldeymiş Fol. Ama Gülbahar Sultan bu kurtuluştan sonra elini buradan çekmemiş, bir gönül karşılığı, bir adak borcu olarak arazinin büyük kısmını vakfa çevirmişti. “Vakfıkebir” adı buradan kalmaydı: “Büyük Vakıf.” Limanının bir sultanın canını kurtaran emniyeti ise Fol’a zaten bidayetten beri bir sıfat katmıştı: “Büyükliman.””