Her yıl kendime okumak için söz verdiğim kitaptır Küçük Prens… Çünkü her okuduğumda farklı hisler uyandırır. Unutmamam gereken hisler her yıldızlara baktığımda beni bazen hüzünlendirir bazen ise gülümsetir. Bana göre Küçük Prens o yıldızlardan birindedir. Koyunu gülünü yemedi, hala mutlu yaşadıklarını biliyorum, inanıyorum, seni unutmuyorum ve seni seviyorum Küçük Prens. Her yıldızlara baktığımda seni hatırlıyorum Küçük Prens…
Düşünüyorum da aşk sözcüğünü de biraz eksik bulu-yorum şu senlen ben arasındaki ilişkiye. Daha büyük, daha sağlam bu bizimki. Aşk onun içinde sadece bir kısım galiba. Ötesinde aşkla birlikte, ama yer yer, zaman zaman onu aşan başka duygular, başka esriklikler, başka baş dönmeleri de var bizde. Seni seviyorum; ve senin için her şeyim. Beni sevi-yorsun; ve benim için her şeysin. Bir insan için şu kısa hayat-ta bundan daha büyük ne olabilir ki.
Cemal Süreya, Temmuz 1972'de Okmeydanı SSK Hastanesi'ne yatan eşi Zuhal Tekkanat'a hastanede kaldığı on üç gün boyunca mektuplar yazmıştı. Zuhal'e ve oğulları Memo'ya olan sevgisini, hayallerini ve özlemlerini, mutluluk ve kaygılarını anlattığı, şiirinden tanıdığımız içtenlikle kaleme alınmış bu mektuplar, Süreya'nın ölümünün ardından Erdal Öz'ün sunumuyla kitaplaştırıldı. Kitabın ikinci kısmını oluşturan 1967-1978 tarihli mektuplarla birlikte On Üç Günün Mektupları, bir büyük aşkın "sevda sözleri"yle bezeli tanıklığı ve tarihçesi.
Senden Doğru
Süreyya Berfe "Kasaba" adlı şiiriyle 1966 Türkiye Milli Talebe Federasyonu Kültür Yarışması'nda birincilik ödülü; "Şiir Çalışmaları" ile 1992 Cemal Süreya; "Nâbiga" ile 2002 Behçet Necatigil; "Seni Seviyorum" ile 2002 Orhon Murat Arıburnu; "Çıkrık" ile 2009 Ceyhun Atıf Kansu ve "Seferis ile Üvez" ile 2011 Melih Cevdet Anday şiir ödüllerini almıştır.
#okudumbitti
#birgünbatımınınayrıntıları
#vladimirnabokov
°°Otuz farklı ama ortak bir noktaları olan hikâyelerden oluşmaktadır. Yazarın betimlemeleri ve üslubunu çok seviyorum,hikâyeleri de çok başarılı buldum.
>>Kitaptan bazı alıntılar ;
>>İnsanın ruhu bir büyük mağazaya, gözleriyse çifte vitrinlere benzetilebilir.
>>Her
160 syf.
8/10 puan verdi
Okumadan beğenme:))
"Seviyorsan git konuş bence" demesi kolay uygulaması zor be abi... Öyle gidip de seni seviyorum denmez ki!
Denir mi yoksa?
Aslında Çok da zor değil. Bana çok kolay mesela, bir başkasını bilemem, belki de başkası için zordur. Birisini sevdim mi hemencecik seni seviyorum deyi veririm.
Belki de hata yapıyorumdur. Olum insan biraz bekler ve neler olacağını görür. Öyle hemen seni seviyorum denir mi ya?
Bu arada kitap ve başlığı da biraz uyumsuz olsa da başlık güzel, kitabın içeriğide güzel, o yüzden sıkıntı tünne.
İslam'da namazın öneminden söz ediliyor. Namaz dinin direğidir sözünü birçok kere duymuşuzdur. Fakat diğer kulağımızdan çıkıyor olmalı ki, ülkede namazsız ve imansız binlerce kardeşimiz var. Bunun başlı başına bir araştırılması gerekir. Bu insanları dinden uzaklaştıran sebepler nelerdir?
Gerçekten namaz dinin direği midir? Öyle ise neden namaz dinin direğidir? Bu konu üzerinde bir zahmet durup bir düşünelim.
Kitabın başlığı namazın önemi olmalıydı. O zaman da kaç kişi okurdu bilemiyorum. Çoğunlukla namaza değinmiş. Namaz kılmayıp da kılmak isteyenler için faydalı bir kitap olabilir. Namaz dışında bolca üstad Bediüzzaman hazretlerinden de söz etmiş ve söz etmesi de hoş bence. Yakın tarihin en büyük İslam alimden faydalanmamız gerekir tabi.
Sonlarda da yazar sayesinde ve sözler köşkü sayesinde namaza başlayan ve tesettüre giren kardeşlerimizin mektuplarıyla kitabın bitmesi hoş olmuş.
Keyifli okumalar dilerim.
Cemal Süreya hayranı olarak:
Cemal Süreya çok sevdiğim şairlerden biridir ki bana Cemal Süreya dediklerinde gözlerim dolar.
Hemen hemen her şiirinde bir anım var..
Çünkü şiirlerinde aşkı da, hüznü de, hasreti de, özlemi de, mutluluğu da, yalnızlığı da yaşadım.
Hemen hemen her duyguyu Cemal Süreya şiirlerinde yaşadım..
Kitabı çok çok beğendim.
Okumanızı tavsiye ederim.
Size
