Çünkü erkekler şehvete kapıldıkları zaman akıllarını çöpe atarlar. Kolayca yalan söylerler mesela, bir kadınla yatmak için seni seviyorum demeleri gerektiğini düşünürlerse deyiverirler.
Sen çok güzelsin dedin
Biliyorum, dedi o
Güldün sen, Nereden biliyorsun dedin
O gülümsedi kar gibi
Çünkü seviyorum ben, dedi
Seni, dedi
Seven güzeldir
Yaralandın
O yara geçmiyor.
Ben böyle olsun istememiştim
Ya sana çok yakın
Ya senden çok uzak olmalıydım
Aramızda aşılmaz engeller olsun istiyordum
Büyük dağları, derin denizler olsun istiyordum
Sana gelmeye gücüm yetmemeliydi
Çaresizliğimin bütün hıncını mesafelere yüklemeliydim
Dağda yanan bir çoban ateşi gibi
Gökte bir yıldız gibi
Seni görmeli
Seni yaşamalı
Ve
28 yıl dört duvar arasında -bir kısmı da yalnız- nasıl geçirilir? Devlet insanını çürütüyor. İnsanın onurunu silmeye çalışıyor. Nefretle yaklaşıyor. İyi de devlet kim? Onu elle tutabilir, gözle görebilir miyiz? Yoksa o, aslında birtakım insanlar mı?
Bu ülkede ''düşünce suçlusu'' olmak muhalifler için an meselesi.
Dün serbestçe dolaşırken ertesi gün delil gösterilmeksizin suçlu olarak zindanlara atılmak sık rastladığımız bir adaletsizlik örneği
Bunları ne diye seninle uzun uzun konuşuyorum ? Çünkü cana yakın bir insansın, içli-dışlı oluşun hoşuma gidiyor... Sonra çektiğin bunca acılar yüzünden seviyorum seni. İstersen şimdi çok günah işleyebilirsin... pek çok! Fakat hepsi geçirdiğin ağır yaşamdan ötürü sana bağışlanır... Tanrı hakkını gözetir herkesin! Sonra sağlam düşüncelerinden dolayı beğeniyorum seni... Senin şu gerçeği sevmen yok mu ya! Hiç aklından çıkarma, bu her zaman hesaba katılır! Yeryüzünde gerçeği arayan kaç kişi kaldı ki? Oysa arıyorsun sen onu, seviyorsun, korkmuyorsun... Gerçekten korkmayışın Tanrı katında beğenilen, senin adına işlenmiş büyük bir sevap olacak!