'sevgi' konusu hep tartışılan, derin, anlaşılmaz ve kişiden kişiye değişiyor derim... Peki 'sevgi' tam olarak nedir/neydi?
Kitap adında 'sevme' var yani 'sevmek eylemi' görüldüğü gibi; sevme, sevilme elbette 'sevgi' den geliyor. Yazarımız üç önemli unsur üzerinde duracaktır; sevme, sevilme, sevgi.. Peki 'sevgi' seven için mi geçerli yoksa sevilen
Okumada geç kalmış olduğum bir kitap. Armand Davul ile Marguerita Gautir’in tutkulu ve bir araya gelmelerinin nerdeyse imkansız olan aşklarını akıcı şekilde anlatan Kamelyalı Kadın eseri okuduğunuzda siz etkisi altında alabilecek güzel bir kitap.
Kitap şimdiye kadar okuduğum en güzel kitaplar arasında ilk 10’a girebilecek bir eser. Aşkın yanında
Tanıştırayım sizi Martin Eden, bundan böyle hikâyesi ile artık benim en yakın arkadaşımdır. Güvenin ona tüm samimiyetimle söylüyorum bizden, içimizden birisidir o. Tanışın onunla oldukça mütevazı birisidir, yanında olun onun, asla sizi yarı yolda bırakmayacaktır, anlatın bütün derdinizi, tüm sıkıntılarına rağmen sizi dinleyecektir elinden
"Onu sevmek, nefes almak gibidir. Gel de nefes almaktan vazgeç şimdi" demiş Mevlana. Sevmek, şansın yoksa yaşarken ruhen ölmeyi göze almaktır.
Stefan Zweig' in Satranç kitabını okudum ve beğenmişle beğenmemiş arasında kaldım. Yalnız iyi olan bir tarafı var bu yazarın; olay örgüsü kuvvetli ve okurken film izliyormuşçasına bir his
"LEYLİM" bir insan sevdiğine en güzel nasıl seslenebilir? Hem onun adından uzaklaşmadan hem de kendi kalbini katarak nasıl çağırabilir ki? Bir Ahmed Arif'in Leylim'i olmak nasıl bir duygu? Peki ya, Leylim'in Arif'i olamamak? Böyle diyordu Leyla Erbil'e, Leyla'sına Leylim, Sevgili Canım, Canım Leylâm, Ömrüm diye başladı mektuplarında
Yorulmuşsundur. Bazen boş gün yaratırsın kendine. Bugünkü boş günden hoş bir şey çıktı. Bu başıboşluğa ortak edecek birilerini de buldum. Bakınız, aşağıda:)
(Kiminizden bahsetmeyi unutmuş olabilirim, yazım yanlışı yapmış olabilirim; dedim ya boş günüm. Hoş görün.😊)
Ece Temelkuran’ın BU DA GEÇER’inden rastgele, şansınıza