Şiirin asıl güzelliği nedir, biliyor musunuz?
Hayatta olmayan, olandan çok daha iyi, hatta gerçeğe çok daha yakın şeylerden söz etmesi... Sevmemek elinde değil...
Sevmek de, sevilmek gibi yalnız bir insanın arzusuna bağlı değil ki.. Birisinin kendisine aşık olması kadının nasıl elinde değilse, kendisini sahiden seveni sevmemek de öylece elinde değildir.
‘’Sevmemek elinde değil!’’ Diye tekrarladı Şiirler işte bu yüzden güzel: Bize olmayan şeylerden bahseder ve bunu sadece olandan daha iyi haliyle değil, gerçeğe daha benzer şekliyle anlatır.
"Sevmemek elinde değil..." diye arkamdan tekrarladı. Şiirin asıl güzelliği nedir, biliyor musunuz? Hayatta olmıyan, olandan çok daha iyi, hatta gerçeğe çok daha yakın şeylerden bahsetmesi... "Sevmemek elinde değil... İstese de elinde değil!.."
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Kadın ne diyeceğinden, söze nasıl başlayacağından pek emin değildi. Yutkunur gibi oldu. Buğulu ve denizden gelen sesiyle “ Sevmemek insanın elinde değil ki ” dedi. Başını kaldırıp adamın ifadesine bakmak yerine ona düşünme payı vermeden “ Oysa şiir elindeydi” dedi.
Şiirin asıl güzelliği nedir, biliyor musunuz? Hayatta olmıyan, olandan çok daha iyi, hatta gerçeğe çok daha yakın şeylerden bahsetmesi. . .. . sevmemek elinde değil . . . istese de elinde değil ! . . "