Oh, öylesine fani ki insan, varlığının asıl güvenini gördüğü yerde bile, kendi varoluşunun tek gerçek etkisini yaptığı yerde, sevdiklerinin hatıralarında, ruhlarında bile sönüp, yitmek zorunda, hem de onca tez!
Ben yalnız ve yalnız onu, böylesine içten, öylesine derinden severken, ondan başka birini ne tanıyor, ne biliyorken, ne de başka birine sahipken, nasıl olup da bir başkası onu sevebiliyor, sevmeye yelteniyor, havsalam bazen bunu bir türlü almıyor!
"Sometimes..." Anthony said in a halting voice, "sometimes that are reasons for our fears that we can't quite explain. Sometimes it is just something we feel in our bones, something we know to be true, that would sound foolish to anyone else."