"Artık birlikte seyahat eden, can yoldaşlığı eden pek kimse kalmadı. Nedendir bilmem. Belki de herkes birbirinden korkuyor bu dünyada."
Sayfa 38 - SlimKitabı okudu
“En fazla kaç kilometre hızla gittin bununla.”
“İki yüz on beşi gördüm.”
“İki yüz on beş demek? Vay canına! Korkmadın mı hiç?”
“Aksine keyif aldım, uçağa binmekten korkup da motosikletle iki yüz on beş hız yapıyor olmak enteresan geliyor bana.”
“Ataların deneyimlemedi de ondan. Bir uçurumun yanında olmaktan, uçakla seyahat etmekten korkuyorsun, çünkü uçurumlardan düşüp ölüyordu ataların, ancak yere yakın olarak iki yüz on beş kilometre hızla hareket halinde olmadılar hiç.”
Sayfa 16 - Velespit YayınlarıKitabı okuyor
Yaptığımız, delilikten başka bir şey değildi. Fakat, artık geriye dönemezdim.
Saelvertu! dedi.
Bu kelime, «mutlu olunuz» anlamına geliyordu. Bu selâmlamadan sonra yanımıza geldi, yanaklarımızdan öptü.
"İnsanlar hızla seyahat ediyor, bilgileri görgüleri artıyor... Ama yabaniler hep yabani kalıyor, daha iyi makineler icat etseler de içlerinde hep bu yabaniler olacak."
Sayfa 46 - Türkiye İş Bankası / Kültür Yayınları / Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi / CCCXXIX / III. BasımKitabı okudu
Basınımız ve eğitim sistemimiz, şovenizm, militarizm, dogmatizm, konformizm ve cehalet üzerine kurulu. Hükümetin keyfi yönetimi sınır tanımıyor, tarihte eşi benzeri görülmemiş ölçüde sınırsız; basın özgürlüğü, düşünce, ifade, seyahat özgürlüğü, sanki İnsan Hakları Beyannamesinde hiç yokmuşcasına kısıtlı.
