Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nelerden mahrum bıraktınız bizi nelerden!! Ah!!
1.Cân hatt-ı leb-i yârdan oldu mütelezziz Pervâne şeb-i târdan oldu mütelezziz. (Bu can, dudağının çizgilerinden lezzet bulur oldu Pervâne, karanlık geceden lezzet bulur oldu) 2.Zehrâbe-i firkatle gönül zar idi ammâ Şekker gibi âzârdan oldu mütelezziz (Ayrılığının acısına kenetlenmişti âmma Şeker gibi azarından lezzet bulur oldu) 3.Düşnâma yakın bir nigeh etti dile çeşmi Divane bu güftârdan oldu mütelezziz (Gözlerin sövmeye benzer bir bakış attı âmma Divane bu sözlerden lezzet alır oldu) 4.Gamzen bizi de hasta-i hicran edecektir Kim sohbet-i bîmardan oldu mütelezziz? (Gamzen beni de ayrılık hastası edecektir âmma Kim bu hastanın sohbetinden lezzet bulur oldu?)
Cânlar üzmüş zulmet-i hecrinde gîsû koymuş ad Âhlar almış gam-ı aşkında ebrû koymuş ad Dâm kılmış Galib-i mecnûn derûn-ı tengini Salmış il sahrâya çok Leylâ'yı âhú koymuş ad. (Kâkül koymuşsun adına, canlar üzmüş ayrılığının karanlığı Ebrû koymuşsun adına, âhlar almış aşkının kederi, Tuzak kurmuşsun divane Galib'in daralmış gönlüne, Ceylan gözlü Leyla koymuşsun adına, salmışsın çöllere.
Reklam
Gazel
Ebr-i zülf içre nihân oldu o hâl-i müşkin Ruhuna âteş-i ter rûyuna güldür demeden Sûziş-i aşkı bu vech ile edâdır matlab Gâlib'e nûş-i lebin ver bedel-i zehr-i gazap Hasta-i hasrete ey şuh şifâdır matlab. (Misk kokulu halin, saçlarının bulutu içinde gizlenmiş Ruhuna şarap, tuncuna güldür demeden Yalnızca vechinle yanmaktır istediğim. Bedeli azap zehri olsa da, Galib'e bal dudağından ver hasretin ile hastayım ey kadın, şifadır istediğim)
Bir şulesi var ki şem-i cânın Fânusuna sığmaz âsumânın Şeyh Gâlîb Bu beytin hep aşka dair olduğunu düşünmüştüm. Meğer gök kubbeye sığmayan sadece sırr-ı aşk değilmiş. Şem-i cânı bir an için iman olarak düşündüm. Tâ sidre-i müntehâya ulaşan güzergâhı düşündüm. İsra'nın müntehası, mi'racın ilk basamağı olan bu kutsal beldeyi düşündüm. Ebrehe'nin ordusunu düşündüm. Abdulmuttalibin tevekkülünü düşündüm. Gök kubbe ile Kubbe'tus-sahra'yı düşündüm. Yahudinin kalbindeki iman ile Müslümanın kalbindeki imanı düşündüm. Islah edicilerle ifsad edicileri düşündüm. Müslümanlara: es-selamu aleyküm. Yahudilere: es-samu aleyküm. #kudüs #mescidiaksa #ramazan
Bu derd-i Sühandır olmaz izhar Ta'bîr edemem dahi neler var" Şeyh Galib Söz derdidir bu, açıklanamaz. Anlatamadığım daha neler var
Gözlerin Lale Devrinden bir pencere Ellerin Baki'den Nefi'den Şeyh Galib'den Kucağıma dökülen Altın leylak
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
Reklam
Biz bambaşka bir delilik yolunun yepyeni yolcularıyız. Oklarla dolu okluk gibi kendi ülkemizde seyahat ediyoruz. Aşkla yanmadıkça uzun ömrü ne yapalım! Bir kıvılcım gibi ölürüz, yeter ki yanalım. Şeyh Gâlib
Şeyh Galip
Galib-î dîvâneyim Ferhâd u Mecnûn'a salâ Yüz çevirmem olsa dünyâ bir yanâ ben bir yana Şem'ine pervâneyim perva ne lâzımdır banâ Anlasın bigâne bilsin âşinâ sevdim seni. Türkçesi; Divane Galib'im; Ferhâd ile Mecnun'un ruhu şad olsun Dünyâ bir yana, ben bir yana olsam, gene de senden yüz çevirmem. Senin mumuna pervâneyim, bana korku gerekmez Yabancılar anlasın, tanıdıklar bilsin ki sevdim seni.
Hoşça bak zâtına, çün zübde-i âlemsin sen Merdûm-i dide-i ekvân olan ademsin sen. ~ Şeyh Galib~
Âh'ın ateşi ..
Âh mine'l-aşki ve hâlâtihi der Şeyh Galib. Aşktan ve onun hâllerinden âh eder. Çünkü hararet kalbini yakmıştır. Necati, âh'ının kıvılcımlarının döne döne yükselip güneşi tutuşturduğunu iddia eder. Fuzuli'ye göre sema, âşıkların ciğerinden kopan nefeslerin hararetiyle dönmeye başlamıştır. Öyleyse dönen göklerin sırrı âşıkların ah'ındadır, bir bakıma evren âşıkların yüzü suyu hürmetine vardır. Necip Fazıl da her şeyin âh ve dua üzerinde döndüğunu işaret eder. Dua da âh'tan başka bir şey değildir zaten. Nihayetin de Kerem'i yakıp kül eden de, keşiş kızı Aslı'ya en yakın olduğu anda dahi ona bir turlu kavuşamamaktan doğan ah'ının ateşidir.
Sayfa 80 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
gözlerin lâle devri'nden bir pencere ellerin baki'den nefi'den şeyh galib'den kucağıma dökülen altın leylâk
%50 (100/200)
·
Puan vermedi
Okuyamayacağım... Filistin'in mücadelesini anlatmaya çalışmış otobiyografisinde yazar ama... kadınlara bakış açısından tutun da bazı noktalarda Osmanlı'ya karşı bir tutum sergilediğini hissettiğim (Osmanlıdan bahsetmiyor ama ben sevmediği yönünde bir enerji aldım yazdıklarından) uslubundan dolayı ve canlı bomba olmaya karşı bakış açısında İslam'ı kullanmasına kadar bazı noktalarda sinir uçlarıma dokundu... Filistin sorununda elbette onlarla kalbim ruhum... ancak tarihin tozlu sayfalarında Şeyh Hüseyin ile iş birliği yapıp filistin cephesinde Osmanlı'ya karşı savaştıklarını unutmuş değilim. Ecdadıma yapılan ihaneti yarın öbür gün ilk fırsatta bize de uygulayacaklarını bilmek için müneccim olmaya gerek yok. Filistin benim için Kudüs, Mescidi Aksa ve insanlık dışı suçların işlendiği bir davadır. Yobazca fikirlerin İslam adı altında empoze edilmesine karşıyım. Çünkü dinimizde sana ateş edene sen de karşılık verirsin ama sivil ve masumlara ateş etmek haramdır. Savunmasız insanlara canlı bomba olup saldırmanın İslamda asla yeri yoktur. Bunu Cihad diye nitelemek bence İslama sürülen kara lekedir. Evet şu an kanayan yara Filistin e destek olalım bu insanlık dramına ve kutsalımıza sahip çıkalım çünkü orada sadece bir inanç meselesi değil büyük bir kültür ve medeniyet meselesi de yatmakta. Hem dinime hem ecdadıma ve tarihime olan saygım bunu gerektiriyor. Ancak bağnazlığa ve hataya hayır!
Yoldaki Mühendis
Yoldaki MühendisAbdullah Galib Bergusi · Ekin Yayınları · 20244,509 okunma
Kadr-i dürr ü gevheri âlem bilir Âdemi ammâ yine âdem bilir •Şeyh Gâlib İnci ve mücevherin kıymetini bütün dünya bilir, ama insanın kadrini yine insan bilir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.