Muhammed Seyit Köklü

Azizullah amcanın hikayesini dinledik. Bir gece ansızın ABD askerleri tarafından evi bombalanmış, saldırıda oğlu ölmüş, kendisi de tutuklanıp götürülmüş. 20 ay mahkûm kalan yaşlı adam sonunda herhangi bir suçu olmadığı için serbest bırakılmış. Afganistan'da buna benzer yüzlerce hikaye var.
Sayfa 206Kitabı okudu
Reklam
Senede bir defa Türkiye'ye geldiğini ve çok sayıda akrabasının Türkiye'de yaşadığını anlattı. Türkiye'ye geldiĝinde sağlığı düzeliyor, kendini çok iyi hissediyormuş. "Ailemle sabah çıkıp akşama kadar gezip yürüyebiliyorum, istediğim yere gideviliyorum, bomba patlayacak endişesi yok, herhangi bir korku yok, bu benim sağlıgımı etkiliyor." diyerek izah etti durumu.
Sayfa 204Kitabı okudu
Sömürge toplumu içerisindeki aydın müsveddeleri bu anlatılara sarılarak Müslümanlara cahil ortaçag papazlarının derin İslam bilgilerinden (!) süzülen şeyleri "İslamın kimsenin bilmediği hakikatleri" (!) formunda anlatmaya başladılar. Oysa bu papazlar öylesine bilgiliydiler ki (!) Hz. Muhammed'i (s) Hristiyan bir kardinal zannediyor ve papa olamadığı için yeni bir din kurduğunu sanıyorlardı.

Reader Follow Recommendations

See All
...Türkiye bir tane daha "Müslümanlar Kur'an okumadığı için Müslüman, bakın biz araştırıp ateist olduk'' çu tayfa kazanmış (!) oluyor. Aslınsa bu okumalar esnasında denk gelinen bir garabet olmaktan çok insanların kulaklarına kitap dışı kaynaklardan (Sosyal medya gibi) itilen bir probaganda.
Ebu Hüreyre (Allah Ondan razı olsun)'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Bir kimse kendini beğenip başkalarını hiçe sayarak insanlar helak oldu bozuldu derse, asıl kendisi mahvolmuş demektir.” (Müslim, Birr 139)
Reklam
Duam odur ki; dinsin artık İsa'nın bitmeyen elem yolu, kesilsin Meryem'in gökkubbeyi ağlatan acı çığlığı, Zekeriya'nın feryadı sürûra gark olsun. Asumanı inletsin Ömer'in adalet nameleri, Musa'nın hedefi yeniden Kudüs olsun, Golyat'a galip gelsin yine Davut ve Miracın ilk basamağı merdiven olsun Ümmet-i Muhammed'in baki huzuruna...
Ebu Hureyre'ye nisbet edilen bir benzetme, "Yolda yürürken dikenler görürsen ya yolu değiştirir ya da dikene dokunmadan geçmenin bir yolunu arar ve bulursun; işte takva da budur; hayatı Allah Teâlâ'nın yasakladığı kötülüklere bulaşmadan yaşamaya çalışmaktır"
Sayfa 71
Seyyid idam kararını duyunca dediki: 'Elhamdülillah. Bu şehadete erebilmek için 15 yıl cihad ettim.'
Ne yazık ki üç yerde de fakirlik ve istiklal endişesi toplu ve planlı bir çıkışı engelliyordu
Bilmemek ama hiçbir şey bilmemek neredeyse toplum karakteri hâlini almıştı. 'Oku' emriyle başlamış bir kitabın mü'minleri hiç bir şey okuyamıyor, okuyabilenlerin önünde ezilip gidiyordu.
Reklam
Ezan okunan toprakların tamamına yakını yabacıların ya fiili işgali altında yada işgale gerek bırakmayacak yönetim altında bulunuyordu.
Anlatıldığına göre eskiden genç bir âlim, yaşlı bir âlimin karşısına geçip bir sözünden dolayı onu eleştirmiş. Genç âlim, yaşlı âlimin bundan rahatsızlık duyduğunu görünce ona şöyle demiş: "Eğer sen büyüksen, Süleyman'dan daha büyük değilsin. Eğer ben küçüksem Süleyman'a, "Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe'den gerçek bir haber getirdim" diyen Hüdhüd'den daha küçük değilim.
Sayfa 135Kitabı okudu
Aynı ürünü diğer devletler ürettiği halde Amerika ve İsrail mallarını satın alan her Müslüman, harama bulaşan apaçık bir günahkârdır.
Cessas şöyle diyor: "Korkaklığın yerilmesi cesaretin övülmesini gerekli kılar."
"Özgürlüğün temsilcisi olan, içinizdeki Mühendis'i sakın ola o karanlık hücresinde unutmayın!"
İsrailoğulları'nın karakteri çocuklarınki gibiydi. Hem de inatçı çocuklarınki gibi... Ne emredilirse karşı çıkarlar, tersini yaparlar ve onunla alay ederlerdi. Söylenenin tersini yapamayı kendilerine borç bilirlerdi...
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
Dil gitti, ardından medeniyet gitti, zevkler değişti, bakışlar farklılaştı. Dil gitti, giderken de çok şey götürdü. Gidişin bu hazin manzarası bize dönüşün nasıl olacağınıda göstermektedir.
Sayfa 134Kitabı okudu
Ne engelli ne de cahil olmak istenmez ama engelli olmanın makul bir sebebi elbette vardır. Cahil olmanın ise açıklayıcı hiçbir sebebi yoktur.
Sayfa 132Kitabı okudu
Kölelik kalkmıştı. Pazarlara götürülüp satılan insanlar yok artık. Ama düşünmesi gerekeni düşünebilen de yok. Hangi kölelik kalktı, hangi kölelik geldi acaba?
İtaat siyasi anlamda olduğunda da mü'min farklıdır. İtaati, hakkın hâkimiyetini güçlendirmeye yönelik bir itaattir. Batıla destek olacak bir itaat ondan beklenmez.
...geçmişteki büyük islam yaşantısına hayran olmakla yetinmemeli. O yaşantıyı bugün de gerçekleştirmeyi bir görev bilmeli.
Birgün gelecek, yine Yüce İslam Milleti, bilinçlenecektir. Nerelerden nerelere geldiğini öğrenecek ve bu onu uyandıracaktır. Buna en büyük bir inançla inanıyorum.
Reklam
Din ve namus, gittiklerinde her şeyin gittiği değerlerdir.
"Yalnızlık Allah'a mahsustur. İnsan, insanla güler ve insanla ağlar."
Yalanla verilen heyecan, yatsıda sönecek bir mumdur.
"Deccal gelmeden önce insanların aldandığı yıllar olacak. O dönemde doğru konuşanlar yalanlanacaklar, yalan konuşanlar ise rağbet görecektir. Emin insanlar hain kabul edilecek, hainlere emanet teslim edilecektir. O günlerde ruveybiza'lar konuşacaklardır."
İnternet ve cep telefonu herkesi büyük bir siyasetçi, ilim adamı ve feylosof yaptı. Aristo mezarından kalksa iş bulamaz. Herkes feylesof. Masrafsız, diploma lazım değil. Din de zaten herkesin en iyi bildiği iş. Koca bir âlimi hayatında kur'an'ı hatmetmemiş insanlar eleştirebiliyor.