EŞB

EŞB
@seyma2907
“Amelinizde rıza-yı İlahî olmalı. Eğer o razı olsa bütün dünya küsse ehemmiyeti yok.”
Sabitlenmiş gönderi
Ve bilmüşahede gördüm ki, senden başka melce’ ve mence’ yok. Günahların çirkin yüzünden ve masiyetin vahşi şeklinden ve o mekanın darlığından bütün kuvvetimle nida edip: “..beni çirkin günahlarımın arkadaşlıklarından kurtar! Yerimi genişlettir!” İlahi! Senin rahmetin melce’imdir ve Rahmeten li’l-alemin olan Habib’in senin rahmetine yetişmek için vesilemdir.. Senden şekva değil belki nefsimi ve halimi sana şekva ediyorum..
Reklam
El-Vehhâb
Yedi ayette geçen "heb" kelimesi "hibe" kökünden emir kipiyle "lütfet/ver" anlamındadır. Bunlardan dört tanesinde peygamberlerin ve salih kulların dilinden hayırlı bir zürriyet talebi vardır. (Ali İmran, 3/38; Meryem, 19/5; Furkân, 25/74; Sâffât, 37/100) ikisinde, yukarıda zikrettiğimiz gibi Hz.Süleyman'in (as) mülk talebiyle ilmin özünü kavramış seçkin âlimlerin Allah'tan rahmet talepleri dile getirilmektedir. (Sâd, 38/35; Âl-i Imân, 3/8) Suarâ suresi 83. ayette ise İbrahim'in (as) öncesindeki beş ayette Rabb'ini çeşitli yönleriyle andıktan sonra Allah'tan hikmet talebiyle salih kulların arasına katılma isteği dile getirilir. Bu yedi ayetin tamamında dikkatimizi çeken önemli husus rahmet, hikmet, mülk ve salih nesil gibi hiçbirine ulaşmak kişinin kendi elinde olmayan seylerin istenmesidir. Bu da Vehhâb isminin kulun çaresiz kaldığı konularda sığınacağı bir ilahi dayanak olduğunu gösterir. Bu isteklerine kendi çabalarıyla ulaşmaları imkânsiz olduğu gibi Allah'tan başka bunları verebilecek bir merci de yoktur.

Reader Follow Recommendations

See All
El Halık
Rabbimizin yaratıcılığının çeşitli yönlerini vurgulayan başka isimler de vardir: Bâri, Musavvir, Muhyi, Mubdi, Bedi gibi... On yedi ilahi ismi peş peşe zikreden Haşr suresinde yaratmanın birbirini takip eden üç safhasına işaret eden Halik, Bari ve Musavvir isimleri peş peşe zikredilmiştir. Esma-i hüsnada eş anlamlılık kabul etmeyen Gazzâli, bu üç ismin fonksiyonunu anlatabilmek icin Hâlıkın projelendiren mimara, Barinin projeyi uygulayan mühendise, Musavvirin de tezyinatçıya tekabül edebileceğini söyler. Hicr suresinin 86. ve Yâsin suresinin 81. ayetlerinde geçen Hallâk ismi de Rabbimizin sürekli ve mükemmel bir şekilde yaratan olduğunu ifade eder. Allah Teala’nın eşsiz yaratıcılığını ve bir kez yaratmakla bırakmayıp yarattıklarını her daim yeniden var etmeye devam ettiğini idrak etmek insanı daimi şükür makamında kılar. Zaten -kâinattaki yaratılışın sürekliliği bir tarafa- bedenlerimiz, zihinlerimiz ve bilinçlerimiz bir anlığına kesintisiz yaratılışın dışında kalsalar neler olacağını hayal etmek şükreden bir kul olmak için kâfidir.
Kuranın gölgesinde yaşayıp da ondaki inceliklere vakıf olan herkes görür ki; Kuran surelerinin her birisi bariz hususiyetlere sahiptir. Ruhlu yaşayan canlı varlıklar nasıl ki bir takım hususiyetleri dolayısıyla muhtelif şahsiyetlere ayrılıyorlarsa, sureler de kalbe hayat bahşeden ruhları itibariyle muhtelif hususiyetlere sahiptirler. Her sure kendi mihveri etrafında bir veya birkaç ana mevzu toplamıştır. Bu mevzuları hususi bir mahiyet içinde, münasip bir üslupla işler ve onu muayyen yönlerden bu tarzda çevreler. Her surenin kendinden has bir musiki tesiri ve ahengi vardır. Eğer bir surede üslub ve ahenk değişikliğine rastlanırsa bunun mevzu değişikliğiyle alakalı olduğunu bilmek gerekir.
Reklam
Reklam
307 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.