şeyma

390 syf.
·
Not rated
Şah ve Sultan; öncelikle şunu söylemeliyim ki uzun zamandır bu kadar keyif alarak okuduğum bir kitap olmamıştı, İskender Pala'nın okuduğum ilk kitabı ve üslubunu çok sevdim. Yavuz Sultan selim ve şah İsmail'in yani iki Müslüman kardeşin birbirlerine karşı mücadelesinin hikayesi. Çaldıran'da kardeşi, kardeşe nasıl kırdırdıklarının hikayesi. Bu savaşın kazananı görünürde Osmanlı devletiydi ama yapılan savaş gayrimüslimlere karşı değil müslümanlara karşıydı. Bu hikayede beni oldukça etkileyen kısımlar oldu, bunlardan biri de Çaldıran Sahrasın'da karşı karşıya gelen iki kardeşin hikayesiydi , Şah İsmail'in can dostu Hasan ve Yavuz Sultan Selim'in can dostu Hüseyin, işte çaldıran Hasan'ı Hüseyin'e şehit ettiren savaş... Kitapta Şah İsmail ile sultan selimin satranç oynaması, Sultan Selim'in küpe takması, Şah İsmail'in cariyesi Taçlı Sultan'ın esir edilmesi, gibi magazinsel olaylardan, Sultan Selim'in karakterinden ve Şahın yeğeni Kamber Canın kitabın sonuna kadar sevginin ne olduğunu aramasından bahsediliyor. Yazarın olayları her iki tarafın bakış açısından anlatması okuyucuya daha tarafsız bir bakış açısı sunuyor. Dili gayet sade ve anlaşılır, tarihe ilgisi olan, olmayan herkesin seveceğini düşündüğüm bir kitap. Keyifli okumalar dilerim...
İskender Pala
İskender Pala
Şah ve Sultan
Şah ve Sultan
Şah ve Sultan
Şah ve Sultanİskender Pala · Kapı Yayınları · 202332.6k okunma
Reklam
Bu sahiplenme hırsı neydi? Toprağı, insanı, varlığı bunca sahiplenmek için savaş neydi? Toprak herkese yeterdi ama sahiplenmek isteyenler işi bozuyordu.
O sırada sevginin ne olduğunu yeniden sordum kendime ve güzelliğin gözünün kendini görmeye kapalı olduğunu anladım. Sevilen, bir sevenin aynasına sahip olmadığı zaman kendi güzelliğinin mükemmelliğini göremiyor ve bundan rahatsız oluyordu.

Reader Follow Recommendations

See All
Gönüller aynadır ve aynayı tek bir suret, tek bir görüntü için temiz ve berrak tutmak gerekir.
Sayfa 139
İnsanlar arasında en aklı kıt kişi, kendinden daha zayıf ve çaresiz olana zulmedendir.
Reklam
O gece sevginin karşılıklı oturup birbirinin yüzüne bakmak olmadığını, bilakis yan yana oturup aynı noktada ortak bir hedefe bakmak olduğunu anlamıştım.
Sevginin bitebilen bir şey olduğunu yahut gittikçe kuvvet ve güç kazanabildiği gibi zamanla zayıflayıp etkisizleştiğini o vakit kabul ettim.
Az her güne yeter, yeter ki her gün o az kazanılsın.
Sayfa 114
İnsan uzun süre boyunca ve hiç pişmanlık duymadan Bedelini çabalarıyla fazla fazla ödediklerinin tadını çıkarır ancak.
Her psikolojik güç eğer tembellikle aynı yönde etki gösteriyorsa irademiz açısından tehlikeli, ters yönde etki ediyorsa yararlıdır.
Sayfa 160
Reklam
On sekiz yaş ile yirmi beş yaş arasında uzanan o mutlu çağda, doğaya, dağlara, ormanlara, denize âşık olmaktan, güzel, yüce, ferahlatıcı her şeyi, güzel sanatları, edebiyatı, bilimi, tarihi tutku derecesinde sevmekten daha kolay bir şey yoktur.
Sayfa 180
Korkmadan dışarı çıkana kıyasla sokağa apartmanının camından bakan için yağmur hep daha şiddetli yağar, hava hep daha kötüdür.
Sayfa 178
378 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.