Şeyma

Şeyma
@seymanr_k
Asıl iktidarın kitapta olduğunu gördükten sonra hükümdarlar da kaleme sarılıp kitap yazmaya başladılar.
Sabitlenmiş gönderi
Ebu Abdurrahman es-Sülemî şöyle diyor: Sahâbiler, on âyet öğrendiklerinde bu âyetlerde ifade edilenlerle amel etmedikçe diğer on âyete geçmediklerini haber verdiler. Onlar şöyle dediler: "Biz, (Kur'ân'daki) ilim ve ameli birlikte öğrendik. Bizden sonra öyle bir topluluk gelecektir ki, onlar Kur'ân'ı su gibi içecekler, ancak okudukları -damağına işaret ederek- bunu aşmayacaktır."
Reklam
166 syf.
7/10 puan verdi
Şeyma
@seymanr_k·Started reading a book

Reader Follow Recommendations

See All
Doğu Yahudilerinden olup daha ilk gençliğinden itibaren siyonist davaya kendisini adamış bulunan Chaim Weizmann, savaş tekniğine ilişkin katkısından dolayı İngiltere'ye Yahudileri daha bir yaklaştırdı. Bu yakınlaşmanın sonucu ise tarihî "Balfour Bildirgesi'nin ortaya çıkmasını sağladı. Bu bildiride İngiliz kabinesinde yapılan müzakerelerin ardından, ABD Başkanının da muvafakati alınarak, Dışişleri Bakanı Balfour'un 2 Kasım 1917'de Filistin'de Yahudi halkı için bir milli yurdun kurulması olumlu karşılandı... ABD 21 Eylül 1922 tarihli Kongre kararıyla, Balfour Bildirisi metnine benzer ifadelerle, Filistin'de Yahudi devletinin kurulmasını uygun görmüştür.
Theodor Herzl'in Yahudi Devleti'ne giden yolda şu mücadeleyi vermiştir: Önce 1896 başında 'Yahudi Devleti' isminde bir kitap yazdı. Avrupa dâhil birçok yerde dağıtılan kitap çokça tartışıldı. Bu kitabın yayınlanmasından bir yıl sonra "Dünya Siyonist Teşkilatı", Herzl'in çabaları ve başkanlığında, 29 Ağustos 1897'de İsviçre'nin Basel kentinde ilk "Dünya siyonist Kongresi" yapıldı. Kongrede kararlaştırılan "Basel Programı" hareketin resmî çerçevesini şöyle belirledi. "Siyonizm, Yahudi halkı için Filistin'de kamu hukukunun güvencesi altında bir yurt kurulmasını amaçlamaktadır." Böylece kurulan Dünya siyonist Teşkilatı, o günden itibaren, kapsayıcı kurumsal yapısı ve düzenli kongreleri yoluyla, programını çizdiği siyonist hareketi özgün hedefine götürecek olan Filistin'e sürekli göçü düzenleme ve siyasi, iktisadi ve yerleşimci faaliyetleri yürütme yolunda en temel organ oldu.
Reklam
9 Aralık 1917 günü Kudüs'ün yönetimi Osmanlı idaresinden çıkarak İngiliz mandasına geçti ve 1948 tarihinde İsrail Devleti Batı Kudüs'te kuruldu. 1967 tarihinde İsrail Kudüs'ün tamamını işgal etti.
Hz. Peygamber: "Ziyaretler ancak üç mekâna yapılır. Mekke'deki Mescid-i Harâm'a, Medine'deki benim bu mescidime ve Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya"
95 syf.
·
Not rated
Kudüs Mukaddes Miras
Kudüs Mukaddes MirasKolektif
8.6/10 · 473 reads
Huzeyfe b. Yeman radıyallahu anh şöyle diyor: "Bir gece, Peygamber ile birlikte namaz kıldım. Kıraate Bakara sûresiyle başladı, onu okudu. Sonra Nisâ sûresine geçti, onu da okudu. Ardından Al-i İmrân'a geçti, onu da okudu. Ağır ağır okuyordu. İçinde tesbih bulunan bir âyete gelince tesbih ediyor, istek âyetine gelince istiyor, sığınma âyetine gelince (Allah'a) sığınıyordu. Sonra rükû etti.
Kur'ân'ın en önemli özelliklerinden birisi, onun, akla seslenen ve aklın konumunu yücelten, düşünce için büyük bir araç olarak aklı kullanması için kişiyi harekete geçiren bir kitap olmasıdır. Böylelikle akıl, Kur'ân'ın temelleri üzerinde varlık bulan hakikatlere ulaşır.
Reklam
Bizim için ne kadar tehlikeli olduğundan tamamen emin olduğumuz bir şeyi terk etmememizin nedeni nedir? Bunun nedeni, nefis karşısında kalbî iradenin zayıflığı ve yenilgisidir. Şüphesiz akıl, davranış için birincil motivasyondur. Ancak organlara uygulamayı emreden kalptir. Dolayısıyla insan kalbi, bütün organlar üzerinde bir hükümdardır. Kulun gerçekleştirdiği isteğe bağlı her fiil, mutlaka kalpten uygulanması konusunda onay alır.
Düşüncenin, davranış için temel olmasının önemiyle birlikte, bu fikrin, kalpten bir kabul ve karşılık görmesi gerekmektedir. Aksi takdirde düşünceler akılda mahkum kalır. Bundan dolayı kişi, düşüncesi ve davranışı arasında bir uyuşmazlık içinde yaşar.
İlgi ve düşüncelerde doğru bir değişimi gerçekleştirmek ve buradan davranışa geçmek için, öncelikle bilinçaltı alanını yeniden inşa etmek, insan hayatında kendiliğinden gelişen düşüncelere, ilgilere ve fiillere kaynaklık etmesi için yanlış kesin inancı doğru kesin inançla değiştirmek gerekir.
Dünya ve onun alçak değerinden, ona bağlanmamanın ge rekliliğinden ve onun geçici olduğundan bahsederiz. Gerçeğe dönüp baktığımızda, birçoğumuzun aklının ve düşüncesinin, kendisinin ve küçük çocuklarının geleceğiyle ve çocukları için dünyayı nasıl garantileyeceğiyle ilgilendiğini, onlar için evler inşa etmekle meşgul olduğunu, para biriktirme ve servet yığmak için aktif olarak çaba harcadığını görürüz. O, sermayesi arttıkça sevinir, sermayesi azaldıkça da üzülür.
İnsanın kesin inancı, kavrayan akıldan kaynaklanan düşünceler yoluyla oluşur. Kavrayan aklın kabul ettiği her görüş, bilinçaltı alanına girer. Bu düşünce, defalarca bilinçten bilinçaltına geçişinin tekrarlanmasıyla sabitlik özelliği kazanır. İnsanın kesin inancı, sabiteleri ve inancı kapsamına girer ve kendiliğinden gelişen fiilleri için bir kaynak oluşturur.
525 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.