Asrısaadette doğan on binlerce yıldız var ama
Onlar rasululahın semasında parlayan ilk yıldızdırlar.
En önce O.Fahri kâinatın muhterem zevcesi.
İslamdan önceki vasfı Tahire yani temiz;
İslamdan sonraki vasfı Kübra yani büyük.
Müminlerin annesi Temiz ve büyük Hz.HATİCE.
Anneleriyle birlikte islama girdiler peygamberin gül çiçekleri.
Rukayye,
Edep; Müridin kendi nefsine, ihvanına, mürşidine ve Allah’a karşı uyması gereken kurallardır. Bu kurallara uymak vuslat vesilesidir. Edebe uymayanlar lütuftan mahrum olurlar. Ne güzel söylemiş büyüklerimiz “Edeple gelen lütufla gider” diye.
Pirimiz Abdülkadir Geylani Hz.leri “Bir edep için, binlerce derviş feda olsun. Edep gittiğinde onu geri
Her karanlık kendisinden önce gelen aydınlığın anılarını kum saatinin taneleri aktıkça biraz daha siler. Usta yazar Stephen King, ''Karanlık Öyküler'' kitabında 14 hikaye ile sizlerin gözlerinizin önüne, kalplerinizin dar koridorlarına geliyor. Bu birbirinden farklı konulardaki hikayeler neler mi? Kısaca paylaşayım.
Dört
Herkese Merhaba, sürükleyici, merak uyandıran fakat okudukça yok artık dedirten bir kitabı daha bitirmiş bulunmaktayım.
Biraz spoiler içerir :)
Kitap geçmiş ve günümüz şeklinde ilerliyor.
Michael, Kia, Damon ve Will 4 kişiden oluşan okuldaki ve şehirdeki herkesin korkup çekindiği atlılar grubu. Tabi aileler zengin olduğu için dokunulmazlıkları
"Yine ölüm sancılarıyla kıvranıyor kaderim
Kısık sularda boğulan yarınlar.
Batınca doğmayı bilmeyen umutlar
Ve ana rahminde felç olan kadınlar.
Efkarınız ile daldim günü olmayan gecelere,
Gülümsemeyi unuttum sahi nasıldı rengi,
Kanatsız uçmuyor kuşlar ...
Ayagi kırılan atlar öldürülürdü değil mi?
İdam sehpasında doğan aşk kaç asır yaşar?
Dili kesilmiş bülbülün şarkısı dolanıyor dilimde,
Mezardaki ölüler kadar umutluyum dünyadan,
Duvaksiz gelin dolaşıyor göklerde.
Baharsız ömrümün son hazanı bu mevsim
Cennet pınarlarında yıkanabilir mi şeytan .
Yeniden sever mi Leyla ile Mecnun?
Cehennem kapısındaki günahkâra sorulur mu pişmanlık?
Ey dallar yesil
Kökü kurumuş insana neler vaat ediyorsun sapa yoldan, Kısık sulardan içen perişan, yarınlar boğulmuş gençlerin çığlını duymayan
Nasıl geçer sırat köprüsünü duyup görmeden"
"Her müminin kapısının sağında elinde bayrak olan bir melek ve solunda da elinde yine bayrak olan bir şeytan durur. (BESMELE) ile sağ ayağını dışarı atan adamın eline, melek, bayrağını tutuşturur ve akşama kadar bu adam iyi işlerde çalışır, işi rast gider ve şeytan ona bir zarar yapamaz. Şayet sol ayağı ile çıkarsa o zaman şeytan elindeki bayrağı ona tutuşturur ve o gün akşama kadar bu adamın işi ters gider şununla bununla dalaşır durur."
(Peygamber Efendimiz (s.a.v.)
Muhtemelen en sağlıklı yol olmasa da kitaplar benim için biriyle tanışma araçları oluyor. Özellikle kurgu olmayanlara işaret ederek böyle yazıyorum.
Bu eseri de Gülten Dayıoğlu'nu hep duyan işiten biri olarak kendisiyle tanışma isteğimin bir sonucu olarak okudum. Belki tanışmak için pek doğru bir eser olmadı.
Dayıoğlu, kitabını daha çok
Telli sazdır bunun adı
Ne Ayet dinler ne kadı
Bunu çalan anlar kendi
Şeytan bunun neresinde
Abdest alsan aldın demez
Namaz kılsan kıldın demez
Müftü gibi haram yemez
dünya üzerindeki yaşıtlarının yarısı gibi "tanrı var mı, yok mu?" sorusunu hiçbir zaman sormamış olan piçler, tanrı'nın var olduğunu bilir ancak ona inanmaz ve kulları olmayı reddederler. tanrıtanımazların aksine tanrı'yı bilir ama tanımazlar. tanrı'nın yaratıklarını hatalı bulurlar. tann'nın çalışma tarzını