Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

OsGe

OsGe
@seyyah_9_
Sıkı Okur
Kendimin en iyi versiyonu varsa eğer onu bulmalıyım
Öğretmen
Van
Beyoğlu, 1990
15 okur puanı
Kasım 2022 tarihinde katıldı
Kurallara uyum sağlayan kişi düşünmekten kaçınır. Çerçeve içinde kalarak akıl yürütürsen, herkesin daha önce düşünmüş olduklarından başka çözüm yolu asla bulamazsın. Çerçeve dışına çıkmak gerekir..
Reklam
"Kadınlara bağışlanmış bir şey var. Tanrıların bir lütfu. Bu onları öyle ayrıcalıklı varlıklar yapıyor ki bu tür gereksiz şeyler için mücadele etme ihtiyacı hissetmiyorlar.. " ... "İnsan, bir can, bir yaşam yaratabildiğinde, onu kendi içinde taşıyıp sonra da bütün evrene sunabildiğinde ,bir hisse senedinin borsada kazanacağı değer için heyecanlanabileceğine gerçekten inanıyor musun ?" ... " Biz erkekler , bilinç dışımızın en derinlerinde ,yaşamı taşıma ve yaratma yetersizliğimizden dolayı örselenmişiz.Eminim ki çoğumuzda pek yaygın görülen bu meslekî tutku ,bu eksikliği telafi etme ,bu tür bir yaşamsal boşluğu doldurma yönündeki çözülmemiş ihtiyaçtan gelir." ... "Buna inanmak için bürodaki yönetici kadroların konuşmalarını dikkatle dinlemek yeter. Bilirsin , kullandığımız söz dağarcığı asla tesadüf ürünü değildir. Az çok ruhumuzun aynasıdır... O yöneticileri iyi dinle ,hamileliğe ve doğurmaya bağlı metaforları sıklıkla işitirsin . Güç bir proje için , çok sancılıydı, ya da beklenenden erken olan bir şey için ,prematüre denmez mi ? Ya da başarısız olduğunda ,proje doğmadan öldü denmez mi ? Başlangıçta umut vadeden bir program hayal kırıklığı yarattığında ,Dağ fare doğurdu ,denir. Bir projenin başarısı büyük ölçüde bir kişiye dayanıyorsa o kişiye gebe kılınmıştır.
...ama tesadüf , diyordu Einstein, tebdil- i kıyafet gezen Tanrı'dır...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Özgürlük bizim içimizdedir. İçimizden gelmelidir. Sana dışarıdan verilmesine bekleme.
Başkalarının bana karşı tavrını benim tutumum belirliyordu...Onların tepkilerine yol açan bendim .
Reklam
Çünkü yürekler birbirine tutulmuş aynalar gibiydi hayatta . Hepsi yan yana ve iç içe sırlanmıştı. Ama insan ne bilsin ,kendini tek sanır ; kanını yalnız akıtmaya, yarasını yalnız sarmaya , sancısını bir başına çekmeye çalışırdı. Halbuki bir başkasının içini açsa ,bir görse orayı ,yalnız olmadığını anlayacaktı.
Önce bilmekten sefil medetler umuyor, sonra bildiklerimizin sızısıyla elimiz böğrümüzde kalıveriyoruz. Aferin bize !
Bugün dert diye çektiklerimiz hep o zamanın mirası. Kabuğu soyuldukça acıyanlar, en çok çocukluk yaraları değil mi ?
Birini kaybetmenin en kestirme yolunun onu bulmaktan geçtiğini hala öğrenememiştim.
Demek yaralarını yanında taşımıştı. Yaralar öyledir, her yere seninle birlikte gelir.
Reklam
Üşüyen yerlerimi seninle örtmek ,varlığınla tamamlanmak istiyorum.
Zaten insan denen mahluk ,yeteneklerinin içinde en çok kendini aldatmakta ustaydı .
...Ne delirdim ne de ruhumu savaş meydanına çevirdim .Uzatmadan, saplanmadan, kaybolmadan ,bunu bir ceza yahut mükafat gibi görmeye çalışmadan ,sadece kabullendim. Kapılarımı açık bıraktım ama eşikte durup beklemeyi de kestim .
Tuhaf şey,başkalarına ne kadar sessizsem, Sana karşı da öyle gevezeyim.
...zaman ağır bir yük olup bekleyenin omuzlarına biner .Beklerken ,onu hafifletmenin yegane yolu , aklı ,fikri ve hatta mümkünse bedeni başka meşguliyetlerle oyalayıp yormaktır. Yorgunluktan çelik bir zırh edinip bekleyişin zulmüne onunla dayanmaktır.
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.