Kur'an kitabımızın ilk açtığımız fatiha süresinden önceki boş sayfaya, yasin tebareke amme kitaplarında olan, Kur'an okumaya başlarken okunacak dua diye dua var, bir de tevbe istiğfar duası bulun internetten yada o kitaptan, bir de seyyidül istiğfar duası ayarlayın, yazıcıdan yazdırın, ve onları Kur'an kitabımıza ilk sayfasına koyalım. her okumaya başlarken, hep onları okuyalım önce.
huzur yayınevi
Seyyidül İstiğfar Duası...
"Allahım! Sen benim Rabbimsin. İbadete lâyık Senden başka ilâh yoktur. Beni Sen yarattın. Ben Senin kulunum. Ezelde Sana verdiğim sözümde ve vaadimde hâlâ gücüm yettiğince durmaktayım. Bana lütfettiğin nimetleri yüce huzûrunda minnetle anar, günahımı itiraf ederim. Beni affet; şüphe yok ki günahları Senden başka affedecek yoktur. İşlediğim kusurların şerrinden Sana sığınırım." Bir mü'min seyyidü'l-istiğfârı akşam okur ve o gece ölürse cennete girer (veya cennetliklerden olur). Onu sabahleyin okur ve o gün ölürse, cennete girer (veya cennetliklerden olur)."
Reklam
Seyyidü’l-İstiğfar Duası: Okunuşu: Allâhümme ente Rabbî lâ ilâhe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve va‘dike m’esteta‘tü. Eûzü bike min şerri mâ sana‘tü, ebû’ü leke bi-ni‘metike ‘aleyye ve ebû’ü leke bi-zenbî, fağfir lî fe-innehû lâ yağfirü’z-zünûbe illâ ente. Anlamı: “Allâh’ım! Sen benim Rabbimsin! Beni sen yarattın. Ben senin kulunum; gücüm yettiğince ezelde sana verdiğim sözümde ve vaadimde durmaktayım. Yaptığım kötülüklerin ve işlediğim kusurların şerrinden sana sığınırım. Bana lütfettiğin nimetlerini yüce huzurunda minnetle anıp, itiraf ederim. Aynı şekilde günahımı da itiraf ederim. Beni bağışla; çünkü senden başka hiçbir kimse günahları affedip bağışlayamaz.” Peygamberimiz (s.a.s.), bu duanın, duaların efendisi, en üstünü olduğunu; bu itibarla, her kim, bu duayı, sevabına ve faziletine bütün kalbiyle inanarak gündüz okur da o gün akşam olmadan ölürse cennetlik olacağını, yine her kim, sevabına ve faziletine gönülden inanarak gece okur da sabah olmadan ölürse yine cennetlik olacağını ifade buyurmuşlardır (Buhârî, “De’avât”, 2, 15).