Bir Yazarın söyleşin de Sezai Karakoç un ,devrin Yunus Emre si demiştim. O da "Hayır devrin Mevlana sıdır diye belirtmişti..
Evet Sezai Karakoç benim için ruh devrimcisidir. Ruhun keşfi için önder niteliğindedir.
Modern şiirin diliyle şiirlerini yazmıştır. Modern sanat genel anlamda soyutlamaya dayanır. Ona göre şair, şiiri soyutlamada bırakırsa eksik bırakmış olur, tamamlanması için şairin tekrar somutlaştırması yani soyutlaştırdığı şeyi tekrar yeni bir bağlama oturtması gerekir. Bunu da Diriliş kavramına bağlamıştır.
Dostu Cemal Süreya, ona, oluşturduğu mistik şiir tarzından ötürü "Sezo" demiştir.
Ben şiirlerinden ziyade makale ve denemelerinin bulunduğu ,
Makamda
insanlığın dirilişi
Diriliş Neslinin Amentüsü
Fizikötese açısından ufuklar ve daha ötesi Diriliş şoku
Fizikötesi açısından ufuklar ve daha ötesi doğum ışığı
Fizikötesi açısından ufuklar ve daha ötesi perde devrildi an ,kitaplarını okudum.
Beni bu kitaplara çeken belkide astronomi ve fizikle ilgili olmamdır. Çünkü bazı fiziğin açıklayamadığı konularda METAFİZİK devreye girer.Bir nevi Ustad da fizikcidir.
Kendisine layık görülen ödülleri almamıştır.
Bir gün kitap fuarın da Diriliş yayın standına gitmiştim ve kitaplarının neden bu kadar sade olduğunu sormuştum .Görevli ,"Yazarımız herkesin istifade edebilmesi için uygun fiyatın olması için bu basımı uygun gördüğünü "söylemişti.⚘️
Alıntı ;
Oysa sen bu dünyada tutsaklığı değil , özgürlüğünü belgelemek için bulunmaktasın.
.
Gül hanım anlamına gelen ‘Mona Rossa’ şiirini içinde barındıran bu kitap kitaplığımı tamamlayan parçalardan. Ezbere bildiğim bu şiirin yeri bende ayrıdır, okumak keyif veriyor. Yaşamak gibi bir kitap.
“Ellerin, ellerin ve parmakların
bir nar çiçeğini eziyor gibi.”
Hacmi küçük olsa da inanılmaz bir şiir kitabı. Sezai Karakoç kalemi ile ıssız yerlerde açan zambak kokularının içinde gezdiriyor okurlarını.
“Ve vardır her vahşi çiçekte gurur.”
Her şey tersine dönmüştü: erdemin yerini terör, düzenin yerini başkaldırı, dinin yerini devrim vb. alıyor ve bütün bunları bilim onaylıyordu, onaylamak zorunda kalıyordu.