Ah ah güzel Lucky’im benim. Seni çok sevdim. Her kitaptaki kahramanlar gibi senden çok şey öğrendim. Senin her “Bav”laman benim düşüncelerime işledi, kalbime işlendi senin o masum, güzel suratın. Sezgin Kaymaz’ın Lucky’i bize bu kadar güzel tanıtması harika bir deneyimdi. Her kahramanın hayatına dokunan Lucky herkesin hayatına girerek bir şeyleri değiştirdi. Ah güzel Lucky’im benim seni okumaya başladığımda İki kedim vardı şimdi Üç oldu. Hayvanları sevmek başka bir şey, onları hissedebilmek. İyi ki okudum seni… Bav
Başkalarının baktığı yerden baktığında başka bir hayat göreceğini bilirdin; eyvallah. Misal dindarsan, hayatı sevap ve günahtan ibaret görürdün, obursan makarnadan, mantıdan, etli ekmekten. Ölsen başka bir şey göremezdin. İnsan olarak; hayatın boyunca sana DOĞRU diye kaktırılan şeylerden ibarettin. Bu nedenle deliliğin de delilik olabileceğine pek inanasın gelmezdi. Normalin altı delilikti tıbba göre. Peki normalin üstü? O da delilikti tabii.
İşe bak, normalin üstünde saltanat sürecek adam, kendinden altta oldukları için deli deyip normallerle dalgasını geçecek, ama çoğunluk onu anormal göreceği için onun adı deliye çıkacaktı.
Demek ki insan, çoğunluktan ibaretti.
Her neyse…