Seni düşünmek güzel şey,
ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum.
İnsan karşısındakine ve onun söylediklerine inanmamalı; bu acı ama gerçek. İnsanlardan korkmalı hatta nefret bile etmeliyiz. Zaten ikiye bölünmüş olan insanı, bir de yaşam biçiyor ortasından ikiye. Kişi sadece sevmek istiyor ama olanaksız bu. Sana zincirden boşanmış bir hayvan gibi saldıran ve senin de bir ruhun olduğunu aklına bile getirmeden yüzünü tekmeleyen bir yaratığı nasıl bağışlayabilirsin sen olsan? O zaman acımak olanaksız olur. Tüm haksızlıklara katlanabilirim, baskı yapanlarla aynı düşüncede olmaya da bilirim ama sırtıma binmiş olanların benim sırtımda başkalarını dövmelerine izin vermem, veremem.
Her yürek kendi türküsünü söyler avaz avaz. Küçük ırmakların birleşip nehir olması gibi. Bu türküler de birleşerek önüne geçilmez coşkun bir nehir gibi yeni yaşamın durgun denizine doğru akmaya başlar.