Aramızda dağlar yollar yıllar var iken Beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş Sargın yaprakmışım dallarına Yangın toprakmışım yağmurlarına... YT.
Haberlerde kravatlı insanlar ekonomi üzerine konuşuyordu. Sahi ne denli meseleydi böyle? Halbuki köyde bunlar pek konuşulmazdı. Para karşılığı değil mal karşılığı iş olurdu. Saçı sakalı karışmış Halil dikkatlice haberleri izliyordu. Raşit yanına oturdu. Halil, Raşit’in geldiğini gördü. Derin bir iç çekti. Konuya hiç beklemeden girdi. - Ya Raşit görüyor musun? Bu insanlar senin benim cebime girecek parayı konuşuyorlar. Sen çalışıyorsun ben çalışıyorum ama bize verilecek parayı bu adamlar belirliyorlar. Yok efendim vergiymiş, yok efendim yaşama bedeliymiş zırvalayıp duruyorlar. Gelir vergisiymiş. Bunun oranları artacakmış. Yahu gelir vergisi dediğin şey fakiri ezmek için var. Olması gereken servet vergisidir servet! İşte Raşit sen ben çalışırız ama senin ve benim fikirlerim bu adamlara karşı gelmek için az gelir. Bize toplu bir öfke lazımdır. Raşit, Halil’i dinledikten sonra hak verdi. Ancak köylü adam nereden bilirdi ki bu kadar şeyi? Köylü adam tarlasını kışına hazırlık eder, mahsülünü satamazsa devlet babaya verir kurtarırdı. Gerçi Halil abi de siyasi mahkumdu. Boşuna ceza almamıştı. Yoksa ne işi vardı bu hapishanede? Menekşe Köy/ Yunus Emre GÖKCAN
Reklam
"Balmumuna sarılı sevgi sarayımı sizin bu bedbaht alevinizden nasıl koruyayım?" *|The Color of Pomegranates (Narın Rengi - 1969 - Sergei Parajanov)
ALAMET 1-MISIR TARLALARI Varlığıyla boşluğu dolduramıyordu. Derin bir uğultu vardı kulaklarında. Sanki rüzgar ağaçların arasından geçerken onlarla kavga ediyor “Hızımı kesmeyin” Diyordu. Karanlık bir boşluktaydı. Düzenli ve sürekli bir şekilde kafasını bir yere çarpıyordu. Tak, tak, tak... Bazen üç dört saniye arayla, bazen de saniye
Kitabın ilk sayfaları okuru çekerse o kitap okunur.
ALAMET 1-MISIR TARLALARI Varlığıyla boşluğu dolduramıyordu. Derin bir uğultu vardı kulaklarında. Sanki rüzgar ağaçların arasından geçerken onlarla kavga ediyor “Hızımı kesmeyin” Diyordu. Karanlık bir boşluktaydı. Düzenli ve sürekli bir şekilde kafasını bir yere çarpıyordu. Tak, tak, tak... Bazen üç dört saniye arayla, bazen de saniye
İÇTE ÖZERK DIŞTA BAĞIMLI MÜSLÜMAN NASIL OLMALI?
Bizi bir arada tutan farklılıklarımızdır düşünce ve fikir itibariyle. Bu söylem Gayretullah'a dokunmadığı sürece, İslam'ın özüne zarar vermediği sürece bir sıkıntı yoktur. Ama maalesef günümüz şartlarında bazı kimselerin fikirleri İslam'a ve müslümanlara ( Gerçek anlamda Müslümanlara) çok büyük zararlar vermektedir. İlk başta
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.