Elinin altında çoğu şey için imkanı olan ama yaşamanın alışkanlıktan ibaret olmadığını, yeniliğin ve çabanın gerektiğini düşünerek buna uygun yaşayan; Yusuf Atılgan'ın C. si. Aylak adam.
Gülünç olmayan tek tutamağı, gerçek sevgiyi yani; birbirlerine yetecekleri, birlikte düşünüp, duyacakları bir kadını arıyor. Bu kadını ararken bulduğunu sandığı kadınlarla beraber oluyor, onlara içlerini döküyor ve dahası... Ama aradığı kadını bulmuşken onu tekrar kaybediyor, belki de kazanıyor.
Ku-ya-ra ve a-da-ko kavramları gönlümü fethetti diyebilirim. Van Gogh'a bakış açısı da öyle.
Aslında bence C. kumda yatma rahatlığına kapılmış insanların arasındaki ağaç dalı kompleksi olan nadir insanlardan. Ve bu insanlardan ayrı olmasıyla başlayan serüven geçmişi ve geleceği arasındaki perdelerle örtüşüp bir kadına çıkıyor B. ye.