“Sonra gitti. Kocaman bir boşluk... Kızgın bir bıçağın ete değmesi, dağlanan etin çıkardığı koku, acının zirvesinde olup da bir an hiçbir şey hissedememe... Gidişi bunlardı işte. Üzerime kapanan kırk demir kapının kırk demir kilidinin uğultusu değildi beynimde yankılanan. Gidişiydi. Dokunamadığım nasırlı ellerinin umutsuzluğu, gözlerinde gördüğüm yıkıntıydı. Hiç böyle gitmemişti.”
“Karıncanın birine sormuşlar, “Nereye gidiyorsun?” diye. “Kabeye!” demiş karınca. Gülmüş herkes, “Sen bu minicik ayaklarınla nasıl varırsın oraya?” Karınca cevap vermiş, “Varamasam da yolunda ölürüm..” Belki de buydu sorun; yürümek! Yürürken değişirdi insan, varınca değil. Varılacak bir şey var mıydı gerçekten? İnsan her yolun sonunda kendine varıyor, hep kendine yürüyordu. Kâbe insanı kendisine götüren yolun kendisiydi.”
Reklam
“Kahretmedim hiç. ‘Keşke’ demedim. Baharım olmadı içeride, doğru. Ama baharın kokusu hep burnumun ucundaydı. Yitirmedim o kokuyu, izini sürdüm. Dışarı çıktığımda da yürümeye devam ettim. İnsanlar değişmişti fakat yollar duruyordu. Yürünecek yol olduğunda, bacaklarım kendiliğinden atıldı ileriye. Derman arkadan geldi..”
·
Puan vermedi
Adile Naşit sanırım bu ismi duyan herkeste aynı güzel tebessüm meydana geliyordur Türk sinemasının efsane kadın oyuncularının belki ilk sırasında yer alan isim.Oynadığı karakterler, ve kahkahalarıyla tanınan, Türk sinema tarihinin mihenk taşı Adile Naşit Hafize Ana' rolü kadar akıllarda kalan Münir Özkul ile karşılıklı oynadığı filmlerdeki "Anne" rolüdür. A TRT'de yayınlanan 'Uykudan Önce' isimli programın ardından 'Masalcı Teyze' veya 'Adile Teyze' olarak da anılmaya başladı. Bana kalırsa üzerine yazılmak için çok geç kalınmış bir kitap bu isim üzerine bilinmesi ve söylenemsi gerken o kadar çok şey varki biz sadece birazını biliyormuşuz .Ailesindeki tiyatrocu geleneğini,Naşit soyundan gelen sanatçı kişiliğine sahip olmaları bunaların hepsi çok bilinmeyen yanlarıydı.Hababam flimindeki hafize Anadan daha fazlasını bulacağınız bir çalışma okurken keyif alacağınıza eminim aklımızda kalan Adile Naşittin hayatı başka nasıl okuna bilir ki,, .....Gece gelirdi eve. Otururdu masaya. Bu arada halam güzel rakı içerdi. Masadaki herkes bayılırdı, ona hiçbir şey olmazdı. Kalkar gider yatardı yatağına. Sarhoş olduğunu hiç görmedim. Sadece yanakları kızarırdı. Öyle otururdu masaya… Rakı kadehine rakısını doldurur, üç tane buz atar, su koymazdı. Rakıyla birlikte Maltepe sigarası içerdi. Boşluğa bakardı… Başlardı ağlamaya… Nasıl ağlardı ama içi katılırdı. Sonra “Hadi, bilmem ne yaptıklarımın,” derdi ve kadehini kaldırırdı. O bir ritüeldi halam için. Her gün her gece kaybettiği oğlu vardı onunla o masada. Çünkü en büyük acısı oydu. Ertesi gün tekrar hayata dönerdi..
Oyuncu
OyuncuSibel Öz · İletişim Yayınevi · 202028 okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
43 günde okudu
Sımsıcak ve toplumsal öyküler. Hem akla hem de yüreğe işliyor, bence herkes özellikle de gençler, liseliler okumalı ki daha yolun başındayken okuma alışkanlıkları doğru şekillensin. Kitapta Gezi Olaylarını anlatan öykü en beğendiklerimdendi. İstanbul'u da adına yakışır şekilde güzel anlatıyor
Yokuş Yukarı İstanbul
Yokuş Yukarı İstanbulSibel Öz · Nota Bene Yayınları · 201517 okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
Asiye... Gökteki bir yıldız âdetâ.. velînîmet.. himâyekâr.. tevâzu timsâli.. ve cennet çiçeği Mûsâ... Bütün vücûduyla birlikte döner konuşurken, muhatabının yüzüne içtenlikle bakar, az konuşur ama öz.. Nilin kardeşi.. lotus çiçeği.. ibis kuşu.. kedi ve kuş rumuzu.. Asiye, Yes'a, Kraliçe Yesiyis.. Kalbi bu asrın dengi olmayanlara, âdetâ bir ilaç gibi Asiye.. Onca küffârın, kendini tanrı îlan eden Firavunun kraliçesi olup bir su damlası gibi; imtihanın, karanlık çöken gecedeki yıldız gibi alnının akıyla geçen Asiye.. Hazîne anahtarlarının deve yükleriyle taşındığı ganîmetin sâhibi olup kendini bu dünyâda evsiz hisseden, evinin cennet olduğunu, tek sevgilisinin Allah olduğunu, haykırırcasına sessizlikte anlatan Asiye... Cümle vardır bıçak gibi, cümle vardır nefes gibi... - Asiye.. - Buyursunlar Efendimiz. - Beni hâlâ sevdiğini ümît edebilir miyim? - Bütün Mısır emriniz altındadır Efendimiz.. - İstediğim cevap bu değildi. - Nil nehri ve Pi-paeramondaki tüm tapınaklar sizindir.. - Bu kadar mı umutsuz Ra'nın hâlleri. - Şu gördüğünüz yere kapanmış insanalar sizden şiddetle korkarken mi soruyorsun bu sualleri.. - Korkmaktan söz etmiyorum. - Mısır'da korkunuzdan başka eser kalmamıştır Efendimiz.. - Cevâbımı aldım ben. - İmparatorumuza cevap vermek haddimiz değil, ne ki cevap verilmeyen cevaplar, verilenlerden daha ağırdır çoğu zaman... - Sfenkslerin bilmeceli dilleri gibi sözlerin. - Taşlar da konuşur Efendimiz, gün gelir taşlar da konuşur....
Nil'in Melikesi
Nil'in MelikesiSibel Eraslan · Timaş Yayınları · 2020937 okunma
Reklam
227 öğeden 181 ile 190 arasındakiler gösteriliyor.