Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
On altıncı yüzyılda III. İvan'ın torunu IV. İvan -Korkunç İvan- zamanında, Moskova Dükalığı Rus Çarlığı oldu. IV. İvan ilk kez çar unvanıyla taç giyen kişiydi. O zaman on altı yaşında olan İvan, Romanov ailesinden bir kızla evlendi, o da ilk çariçe oldu. Böylece unvan olarak kendisini imparatorlarla eşitledi. Saltanat yılları (1547-84) boyunca, Kazan ve Astrahan hanlıklarını topraklarına kattı ve büyüklüğü dört milyon kilometrekare, neredeyse Hindistan alt-kıtası kadar olan Sibirya'yı fethetmeye başladı. Bu kuşkusuz modern anlamda, yani fethedilen topraklarda yaşayan nüfusun adetlerine, diline ve dinine saygı göstermeksizin, işgal ve kolonileştirme yoluyla ele geçirilen topraklar üzerinde merkezi ve sömürgeci bir hakimiyet kurma anlamında, bir imparatorluktu. Kendisi gibi İvan'ın emperyalistliği de zamanının standartlarında korkunç görünüyordu; baş vurduğu yöntemler arasında yerli nüfusların soykırıma varan katli, işkence ve sistematik tecavüz ve elbette kışkırtılan terör vardı. Çıktığı batı seferinden küçük bir olay onun kararlı yaklaşımına örnektir. 1563 yılında, Livonya Savaşı esnasında İvan, Polotsk adında, birkaç yüz Yahudi'nin yaşadığı bir Polonya-Litvanya kasabasını ele geçirmişti. Onlara ne yapılacağı sorulduğunda, kuşkusuz kasabanın geri kalanıyla aynı muameleye tabi tutulamayacağı için İvan "Nehirde [Dvina] vaftiz edin hepsini; kabul etmeyenleri boğun," yanıtını vermişti. Tahmin edileceği üzere, çoğu kabul etmemiş, dolayısıyla boğulmuştur.
Sayfa 81 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Ailede çocuklar sık sık ölürse yeni doğan çocuğa adı Kur'an'dan seçerler. Böyle çocuklara, kötü ruhlar zarar vermesin diye, Dursun, Dönmez, Sönmez, Demir vs. adlar verilirdi. Orta Asya, Altay ve Sibirya Türklerinde ise böyle çocuklara itle, domuzla ilgili isimler bile veril­miştir. ismi çocuğun kulağına dedesi, ninesi veya çok çocuklu kadınlardan biri söyler. O, ağzını çocuğun kulağına dayayıp üç defa yüksek sesle, "Senin adın oldu filankes." der. Bundan sonra çocuğun kırkı çıkana kadar öyle bir adete emel olunmaz. Lakin anne ve çocuk yine etraftan korunurdu. Kırkı çıktığı gün anne ve çocuk ritüalik temizlenme için yıkanırdı ki, buna "kırk dökme" denir. Kırk dökmeden sonra anne ve çocuk hiçbir kötü ruhtan, çileden korunmamakla istenilen yere gidebilir­
Sayfa 50 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İtir-af
Birgün bir Sibirya kurdum olursa adı Şuppiluliuma olucak. Kedim olursa Kleopatra koyucam adını Ve zaten Jessica diye bir ejderham var.
Nastasya Filippovna' nın hiçbir şeye, kendine bile değer vermediği açıktı. Bu bakımdan Nastasya Filippovna onu mahvedebilir, cinayet suçuyla Sibirya' ya sürülme pahasına da olsa sırf nefret duyduğu bu adamdan hıncını almak için her şeye katlanabilirdi.
Körpenin hayatını korumak için Orta Asya, Altay ve Sibirya Türklerinde, günümüzde de köpekle ilgili inançlara uyulur. Osmanlı Türklerinde ise, çocuğu kötü ruhtan korumak için ona, it, itbaba, itkulu, italmaz vs. isimler verilirdi. İsimleri bu şekilde olan çocukların canını Azrail'in almayacağı kabul edilirdi.
Sayfa 27 - Akçağ YayınlarıKitabı okudu
365 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Özetle; Roman Diane adında bir kadının Lucien adında bir çocuğu evlatlık edinmesiyle başlar. Esrarengiz bir kaza Dianeyi bir bilinmezin icine ceker ve onu Moğolistan'a Güney sibirya ya bizdeki adi duha Türkleri olan Tseven halkına götürür. Polisiye türünden bir roman olan bu kitap içerik olarak fiziksel ve psikolojik şiddet, coğrafi özellikleri anlatma, şamanizm gibi konulara değinmiştir. Keyifli okumalar dilerim Not : Bazı olayları anlatırken akla mantığa sığmayan saçmalıklar da mevcuttur.
Taş Meclisi
Taş MeclisiJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20188,4bin okunma
Reklam
Sakallı bir anarşist olan Kropotkin, aynı zamanda büyük ayrımın bir doğa bilimcisiydi. 1902 yılında yazmış olduğu Mutual Aid (Karşılıklı Yardımlaşma) isimli kitabında, var olma mücadelesini herkesin herkese karşı olduğu bir durum olarak değil, organizma yığınlarının düşman bir çevreye karşı yürüttükleri mücadele olarak değerlendirmiştir. Dayanışma
Sayfa 56 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Trablusgarb yani Fizan dediğimiz bölgeye bakın; Fizan bir yakıştırma çünkü Fizan güneydeki sancaktır. Fizan sürgünü, bizim hürriyet edebiyatında çok yer tutar. Âdeta Rusya'nın Sibirya'sı gibi...
Afrikalı olsun, Sibirya bozkırlarının veya Melanezya adalarının yerlileri, Avustralya çöllerinin göçebeleri, Yeni Gine ormanlarının yerleşik çiftçileri olsun, ilkel halklar her zaman savaşa tutkuyla bağlı insanlar olarak takdim edildiler;
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.