Daha önceki hiçbir insan türü kuzey Sibirya gibi bölgelere girmeyi başaramamıştı. Soğuğa uyumlu Neandertaller bile yerleşimlerini güneydeki daha ılımlı bölgelerle sınırlandırmışlardı. Ama vücudu kar ve buz yörelerinden ziyade Afrika savanlarında yaşamaya uyumlu olan Homo sapiens dâhiyane çözümler üretti. Gezen Sapiens avcı toplayıcıları soğuk iklimlere doğru göç ettiğinde, iğneler kullanarak deri ve kürkten kar ayakkabıları ve termal giyecekler yapmayı öğrendiler. Kuzeyin mamutlarını ve diğer büyük hayvanlarını avlayabilmek için yeni silahlar geliştirdiler ve avlanma tekniklerini ilerlettiler. Termal kıyafetleri ve avlanma teknikleri geliştikçe Sapiens donmuş topraklarda daha da ilerilere gitmeye cesaret etti. Kuzeye doğru gittikçe de kıyafetleri, av teknikleri ve diğer hayatta kalma yöntemleri gelişmeye devam etti.
Geri çekilirken Ruslar Türk köylerini olduğu gibi bırakmışlar, (Malakan) dedikleri, kendilerinin hudut üzerine yerleştirdikleri ahaliyi birlikte geri çekmişlerdi. 25 Aralıkta 9 uncu Kolordu Bardızdan Sarkamış istikanetine yürüyüşe geçti. Yolda iki orman bekçisine rastladık. Orman bekçilerinin savaş sahası olan bölgede bile vazifeleri başından ayrılmamaları Rusların orman muhafazasına verdikleri ehemmiyeti gösteriyordu.
Reklam
Sibirya'dan bir kadına şöyle yazıyor: "Size kendim hakkında şunu söylemek istiyorum ki, ben bu zamanın çocuğu değilim, inançsızlığın ve şüphenin çocuğuyum ben ve muhtemelen, hatta bundan eminim, hayatımın sonuna kadar böyle kalacağım, inanca olan özlemim bana ne kadar ıstırap verdi ve hâlâ vermekte, ki ben inancın aleyhine ne kadar çok
Sayfa 203Kitabı okudu
İvan "Ne başınız götünüz oynuyor lan ibneler" diye veryansın etti. "Aman sevgili dostum biliyorsunuz bu Rus Edebiyatı'nda ... " diye itiraz edecekken. İvan sesini yükseltti. "Sigeyim böyle edebiyatı ne lan bu. Hep kasvet, hep kar, hep ince psikolojik anlatım ... içim karardı, bunaldım .mına koyiim. Oğlum hepiniz zeki insanlarsınız, yazsanıza şöyle matrak bi şeyler de neşemizi bulalım. Kafa dağıtalım diye mi kitap okuyoruz, yoksa trigonometri problemi mi çözüyoruz belli değil anuna koyiim" diye haykırdı. Dimitri; "Sevgili dostum, Rus Edebiyatı'nı siz gerçekten bilmiyor musunuz yoksa ? Bizdeki mizah unsurunu nerde bulabilirsiniz ? Mesela Mihail Zovşenko'yu okudunuz mu hiç ?" diye sordu. "Lan kafasını s.ktiimin Dimitrisi, 800 sayfalık tuğla gibi kitap okunur mu hiç? Keriz miyim ben artist! Filmi çekilir, çok iyiyse izlerim .mına koyiim ne yorucam kendimi" diye gülümsedi. Dimitri bu kendini bilmez tavır karşısında gerçekten sinirlenmişti, ilk defa ona karşı soyadıyla, büyük bir resmiyet içinde seslendi "Sayın Çerniçetkin, çok ileri gidiyorsunuz" dedi. "Ne Çerniçetkin'i .mına koyiim, Çetin. Çetin!" diye düzeltti ve dişlerinin arasından "çısk" diye yere tükürdü... Tüm bunlar olurken İvan Gregory Çerniçetkin hala Sibirya'da kürek mahkumiyetine devam ediyor ve Moskova'ya gelen yabancının nasıl oraya geldiği konusu esrarını koruyordu...
Sayfa 185 - İvan Gregory Çerniçetkin'in Mutsuzluklarla Bezeli Hayatı...Kitabı okudu
... insan düşüncesinin biçim değiştirirken ifade tarzını da değiştireceğinin, bundan sonraki kuşakların genel düşüncesinin aynı maddi koşullarda ve aynı biçimde şekillenmeyeceğinin, oldukça sağlam ve kalıcı olan taştan kitabın yerini daha sağlam ve daha kalıcı kâğıt kitaba bırakacağının önsezisiydi. Gerçekten de insanlığın varoluşundan XV.
Sayfa 187 - 188, 12. Basım, Haziran 2019
... bin beş yüz direk dört yıl boyunca bütün ufkunu sınırlar. Onlara çentik atarak, her gün göz yaşları içinde, dört kere üç yüz altmış beş günü sayar. Yoldaşları suçlular, hırsızlar ve katillerdir; işi mermer cılalamak, tuğla taşımak, kar küremektir. Okunmasına izin verilen tek kitap olan İncil, uyuz bir köpek ve kanatları tutmayan bir kartal biricik dostlarıdır. Dört yıl boyunca "Ölüler Evinde", yeraltında, gölgeler arasında gölge olarak, isimsiz ve unutulmuş biri olarak yaşar. Zincirleri yaralı ayaklarından çözdüklerinde ve direkler kahverengi ve çürük bir duvar olarak arkasında kaldığında artık o bambaşka biridir: Sağlığı bozulmuş, şöhreti uçup gitmiş, malvarlığı yok olmuştur. Yalnızca yaşama sevinci bozulmadan, sarsılmaz olarak kalmıştır: Esrikliğin yakıcı alevleriyle yoğrulmuş vücudunun eriyen mumundan, her zamankinden daha parlak olarak fışkırmaktadır. Birkaç yıl daha Sibirya'da kalmak zorundadır, yarı özgürlük içinde ve tek bir satır bile yayımlamasına izin verilmeksizin. Sürgündeyken, en acı umutsuzluk ve yalnızlık içinde, hasta ve acayip bir kadın olan ve onun merhamet dolu sevgisine isteksizce karşılık veren ilk karısıyla o tuhaf evliliği yapar. Bu kararda kendini feda etme gibi karanlık bir trajedi yatmaktadır ve sadece Ezilenler kitabındaki bazı imalardan bu fantastik kurban eyleminin suskun kahramanlığı sezilebilmektedir.
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
805 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.