Depresyon narsisist bir rahatsızlık olarak kavranabilir.Öteki'yle yitirilen ilişkiden ve dışarısıyla , dünyayla kopukluktan doğar. Kendi etrafında dönen ve kendi kuyruğunu ısıran narsisistik özne depresyon tehdidi altındadır.Insanın kendisiyle eziyete varan uğraşısı,Schmitt'in diliyle söyleyecek olursak,“ kendi varlık şeklinin" ortaya çıkmasına izin vermeyen bu kendine dönüklük, hayali bir dış düşman kurgusunu kolaylaştırabilir çünkü bu, kendisinin yüküyle ezilen, kendiyle yıpranan ve kendiyle savaş halindeki ruhu rahatlatacaktır.
Sayfa 55 - metisKitabı okudu
Yıkıcı gerilimler dışa boşalmak yerine ruhu kemirir. Cephe artık ben'in dışından değil, içinden geçer: “Demek ki kültür, bireyin tehlikeli saldırganlık zevkinin üstesinden gelmek için onu zayıflatıyor,silahsızlandırıyor ve zaptedilmiş bir şehirdeki bir işgal gibi,kendi içindeki bir kurumun gözetimine veriyor."
Sayfa 19 - metisKitabı okudu
Reklam
Sosyal adalet kavramı onun için çok önemli.Hayata başlarken hakkı yenen adaletsizliği erken öğrenen insanlarda bu inanç her zaman güçlüdür.ancak bu kişilerin sesinin ne zaman yani hangi döneminde kesildiği kadar,kişiye uygulanan şiddetin dozu da burda çok önemli. Kişi doğduğu günden beri o kadar çok haksızlığa uğramıştır ki buna isyan etmeyi bile bilmez kölelik ruhu giderek tüm içini kaplar.böyle insanlar kendine saygı duymayı,kendini önemsemeyi hiç öğrenemeyenler arasından çıkar ve hep otoriteye boyun eğerler
Sayfa 223Kitabı okudu
...ranzama çıktım, arkadaşım da yerdeki mindere oturup ayaklarını ranzasına uzattı. elinde erich fromm'un ''sevgi ve şiddetin kaynağı'' adlı kitabı. önerim üzerine okuyor. ben, wilhelm reich'ın ''faşizmin kitle ruhu anlayışı''nı okuyorum... ....
Sayfa 18 - amaç yayınları ağustos 1989 birinci basımındanKitabı okudu
Modernitede şiddetin en merkezi topolojik kaymalarından biri psişik, yani ruhsal içselleştirmedir. Şiddet, ruhun içindeki bir çatışma biçiminde yaşanır. Yıkıcı gerilimler dışa boşalmak yerine ruhu kemirir. Cephe artik Ben'in dışından değil, içinden geçer: “Demek ki kültür, bireyin tehlikeli saldırganlık zevkinin üstesinden gelmek için onu zayıflatıyor, silahsızlandırıyor ve zaptedilmiş bir şehirdeki bir işgal gibi, kendi içindeki bir kurumun gözetimine veriyor." İçimizdeki bu gemleyici güç Freud'a göre, vicdandır. Şiddetin tersine çevriliş yeridir vicdan: "Hatta bir kâfirlik yapıp vicdanımızın doğuşunu, saldırganlığın bir tür içe dönüşüyle açıkladık." Başkalarına karşı saldırganlık, kendine karşı saldırganlığa dönüşür. Kişi başkalarına karşı saldırganlığını ne kadar bastırmaya çalışırsa, vicdanı o denli katı ve zorlayıcı hale gelir.
Silah varsa, patlar!
« Toplumun ruhu sağlıklı değil. Sokaktan gelişigüzel seçilmiş üç insandan biri fena halde öfkeli! İşsizlik deyin, popüler kültürde şiddetin yüceltilmesi deyin, ne isterseniz deyin. Ama ortalık barut gibi insanlarla dolu. Bu durumda şiddeti bir ölçüde önlemenin en basit, en pratik yolu, suça teşvik edecek, suçu kolaylaştırabilecek silahların edinilmesinin zorlaştırılması.»
Sayfa 62 - Turkuvaz KitapKitabı okudu
Reklam
126 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.