Hüzün, kendi başına müthiş bir deryadır. Hüzünlenmeyen insan gelişmemiş bir insandır. Kendinden kopukluğunun, içindeki öze olan özlemin farkında değildir.
Ayrıca dışarıdaki başarının, kendi iç dünyanda başarı olmadıkça hiçbir anlamı olmadığını da anladım. Sıkı bir avukat olduğum zamanlarda iç ve dış dünyalarını değiştirmeye çalışan insanlara gülerdim. ‘Yaşamana bak’, diye düşünürdüm. Ancak kişinin kendini bulması düşlerini yaşayabilmesi için kendini kontrol etmesinin yanı sıra Zihnine, vücuduna ve ruhuna da sürekli özen göstermesinin zorunlu olduğunu öğrendim. Kendine bile özen göstermezken başkalarına nasıl gösterebilirsin? Kendimi sevemezsem başkalarını sevemem,” dedi.
Gerçekten kendisini her şeyi yapabilirmiş, her şey olabilirmiş ve hepimizin içinde bulunduğunu öğrendiği sonsuz potansiyeli açığa çıkarabilirmiş gibi hissediyordu.