İşte yine, diye geçirdi içinden, bütün bu ölümlü seyler elimden uçup gittiğine göre, işte yine küçük bir çocukken olduğu gibi güneşin altında duruyorum, hiçbir şey benim değil, herhangi bir beceriden, maharetten yoksunum, henüz öğrendiğim hiçbir şey yok. Ne şaşılacak şey!
"Bilinmesi gereken şeyleri insanın kendisinin tatması iyidir," diye geçirdi içinden. "Dünya zevklerinin ve dünya malının insana hayır getirmeyeceğini daha çocukken öğrendim. Hanidir biliyordum bunu ama ancak şimdi yaşadım. Ve şimdi biliyorum, belleğimle değil, gözlerimle, yüreğimle, midemle biliyordum böyle olduğunu. Ne mutlu bana ki, biliyorum artık!"
Reklam
Öte yandan öyle geliyordu ki, hiçbir şeyi ve hiç kimseyi sevemeyişiydi onu daha önce hasta yapan.
"Ben de senin gibiyim, dostum. Belli bir yere gittiğim yol. Yollardayım hep. Göçebeliklerde."
Bıkkınlıkla, perişanlıkla ve ölümle dolup taşıyordu, onu cezbedecek, onu sevindirip avutacak hiçbir şey dünyada yoktu artık.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.