SİDRETÜ'L-MÜNTEHA
Şu suretim büründü aşka, Aşkı arıyordum. Şu çatlak ayna, Benim yanlış gittiğim geçmişti. Kaçışırken kendimden, O söyledi bunu bana. Şu suretim zamanın kanatlı meleği, Birazdan aşk ile tükenirim. Her şeyin sureti bende saklı, Ben kendime divaneyim. AYKUT BARIŞ ÇELİK
Özetle, hakîkat yolunda ne akla ne de onun ürünü olan şeylere güvenebiliriz. Bütün bunlar yolda yürüyebilmek için vâsıtalardır. Vâsıtaya sarılmak ise gâyeyi elde etmek değildir. Akıl bizi ancak Mecmau'l-Bahreyn'e, Sidretü'l-Müntehâ'ya kadar götürür. Ondan sonrasını Yunus'un dilinden aktaralım: "Aşk gelince cümle eksikler biter." !!!!!
Reklam
Üzerimdeki bütün maddî örtüleri atsam benden geriye ne kalacak? Mesleğimin, toplumsal rollerimin, imgelerimin dışında kimim ben? İnebildim mi kendi cehennemime? Cennetin kokusu yokladı mı hiç ruhumu? Kelimelerin nüfuz edemediği bir 'sidretü'l-münteha'm var mı benim? Daha önemlisi, bir miracım var mı?
Miraç
Göklerde peygamberleri, yedi kat semânın bekçilerini gördü, kapılarını gördü. O semâdaki peygamberlerle görüştü. Cehennemi gördü, Cennet-i âlâ'yı gördü, Sidretü'l-Münteha'ya erişti. Cebrail aleyhisselam boynunu büktü, "Benim yolum buraya kadar, ben buradan öteye geçemem. Eğer bir parmak daha ileri gitsem yanarım!" dedi. Cebrail aleyhisselam'ın da öteye geçemediği çizgiden Allahu Teâlâ hazretleri Peygamber-i Zîşân Efendimiz'i aldı, Âlâ-yı İlliyye'de hazîre-i kudsüne, makamına, huzûr-ı Rabbü'l-âlemîne celbeyledi.
Cennet'e cisim, ruh ile beraber gider;
Elbette Cennetü'l-Me'vâ gövdesi olan Sidretü'l-Müntehâ'ya urûc eden Zât-ı Ahmediye (A.S.M.) ile cesed-i mübarekini refakat ettirmesi, ayn-ı hikmettir.
Abd olmak...
"Kur'ân'da Resûlullah'ın (sav) en yüksek makama ulaştığı yerlerde, en muhteşem anlarda ona 'Resûl' olarak değil 'abd' olarak seslenilir. 'Böylece Allah, kuluna vahyini iletti." (Necm,10) O 'Sidretü'l Müntehâ'ya ulaşıyor. O en yüksek yere, hiçbir insanoğlunun gidemeyeceği, Cibril'in (as) 'Ben daha fazla gidemem, sadece sen geçebilirsin.' dediği yere ulaşıyor. Ve Allah (cc) O'na 'abd' olarak sesleniyor. Bir gece yarısında Allah (cc) O'nu (sav) alıyor ve yolculuk başlıyor. 'Bir gece, kendisine bazı ayetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir.'(İsrâ,1) Kur'ân'da Resûlullah'tan (sav) bahsedilen en yüksek nokta 'abd', kulluk makamıdır. Gayba inandığımızdan dolayı dinimizde adeta tersine işleyen bir mühendislik söz konusudur. Bu düşünceyi çok iyi anlamalıyız. Bu dünya hayatında bir insana verilebilecek en düşük mertebe köleliktir.Bu terimi kullandığınızda insanlar bunu aşağılayıcı ve utandırıcı bulurlar.Nitekim toplumlar da bununla ilgili bir algıya sahiptir. Oysa kölelik Allah'a (cc) bağlandığında, insan için Allah'ın kölesi olmaktan daha yüksek bir varoluş makamı yoktur. Çıkılacak en yüksek makam Abdullah (Allah'ın kulu) olmaktır."
Reklam
103 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.