Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Selam. Ayı Marcel Proust’un Hazlar ve Günler eseriyle noktaladım. Proust’un Kayıp Zamanın İzinde serisine başlamadan önce üslubuna alışmak için anlatı-şiir türündeki bu eseri okumak istedim. Birkaç başka okumalar daha yapmak istiyorum Proust’tan. Bakalım hazır hissettiğim de seriye başlayacağım inşallah.
Hazlar ve Günler Proust’un 20 yaşında
Merhaba Sevgili 1K Okurları
Ocak ayının ilk kitap yorumuyla karşınızdayım
#alıntılar
İşte öyle bir şey yazmak istiyorum ki yukarı bakılsa mai ve daima mai, aşağı bakılsa siyah ve daima siyah... Bir şey ki mai ve siyah olsun
Bu sessiz aşkta, yalnız bakışların o delicesine sevgi öpücüğünde bir şiir yüceliği vardı ki fazla küçük bir harf onun ruhunu incitebilirdi.
Ah! Artık hülyalarından büsbütün ayrılmak, onlardan bir iz bile bırakmamak ihtiyacı vardı
Mai bir gece ile siyah bir gece arasında geçen şu nasipsiz, talihsiz ömür! Bir elmas yağmuru altında açarak şimdi bir siyah inci yağmuru altında gömülen o emel çiçekleri!
#kitapyorumu
Ah Ahmet Cemil... Uzun zamandır beni bu kadar etkileyen bir karakter olmamıştı. Roman mai bir gecede ziyafet sofrasıyla başlıyor. Ve sonra Ahmet Cemil'e ve sevdiklerine yoğunlaşıyor. Ahmet Cemil'in iki emeli vardı: Biri eserini tamamlamak ve şöhret sahibi olmak diğeri ise en yakın arkadaşının kardeşi olan Lamia ile evlenmek. Romanda ayrıca Servetifünun dönemi anlayışlarına (eski-yeni çatışması) ki bu noktada Ahmet Cemil Halit Ziyadır diyebiliriz. Raci ise Muallim Naci. 2.olarak toplumsal sorunlara özellikle İkbal karakteriyle değinilmiş. Ve son olarak o dönemin edebi anlayışına realizm-romantizm çatışmasına değinilmiştir. Ki kitabın ana noktası budur. Ahmet Cemil'in hayatının 2 dönüm noktası var kitapta. Birincisi babasının vefatı. İkincisi ise Vehbi Bey'in hayatlarına girmesi... Neyse biraz daha konuşursam spoiler verecemSpoi vermemek için benden bu kadarKitapla kalın sevgili 1K Okurları
"aşk cefâ ülkesinde umudun rüyasıdır"
》Çağın dehası Biruni, ilmin ancak aşkla elde edilebileceğini söyler. Hayatını sürgünde tamamlamış olan Descartes da aynı görüştedir. İbni Arabi ise, kainatın bile aşkla yaratıldığını söylemektedir.
》Nedir aşk? Fuzuli'nin deyişiyle, alemde var olan her şey mi? Yoksa Genç'in, bütünüyle aşka adadığı bu kitabında okuyacağınız gibi, cefa
Bahtiyar ol ! Nazım.....
Türkiye, 2009 yılında Nazım Hikmet’in reddedilen vatandaşlık hakkını tekrar iade etti, ülkenin en sevilen, en nefret edilen şairinin Türkiyeli olduğu sonunda resmen kabul edildi*.
Kendisinin bu iyi haberden haberi olmadı, yarım yüzyıl önce hayatının büyük kısmını geçirdiği sürgünde ölmüştü.
Ülkesi onu bekliyordu, ama kitapları yasaktı, kendisi
Yapacağım ilk inceleme, o yüzden biraz heyecanlıyım. Sürçülisan edersem affola. Bu kitapı geçen sene bir yerden almıştım ve okumadım. Birkaç gün önce kitaplığımdaki okumadığım kitaplara gözümü gezdirirken dikkatimi Mehmet Rauf’un yazmış olduğu edebiyatımızın ilk psikolojik romanı olan Eylül ilgimi çekti ve okumaya başladım.
İlk
Kutlu Şiirler
Rize Çayelili Şair Mustafa Kutlu'nun "Kutlu Söz Selam, Kutlu Aşk ve Mevila'91" isimlerinde üç şiir kitabı bulunmaktadır. Kitaplar; Boy Yayınları aracılığıyla 2019, 2020 ve 2021 tarihleri arasında okurlarıyla buluşturulmuş. Şair; hem hece hem de serbest tarzda şiirler yazmaktadır. Şair; şiirlerinde ismi ve soy
Mona Roza
Beşeri bir aşktan ilahi bir aşka adım adım giden çileli bir yolun bir yansımasıdır Mona Roza şiiri. Sezai Karakoç genc yaşta duyguların en zirvede oldugu döneminde yazmıştır bu şiiri... Aşkının her anını öyle mükemmel benzetmeler ve ifadelerle kullanmıştır ki okuyanın kalbine (hele ki aşık olan bir kişiyse okuyan) baldan bir hançer sokuyor gibidir adeta. Aşık bu süreçte kendini kanadı kırık bir kuşa ve deliye benzetir. Şairin aşığın her duygu dünyasını ifade ederken kullandığı; bir bakışın ölmek için yetmesi, bir mumun ardında rüzgarın beklemesi ve ışıksız ruhunu sallaması, masum bakışların boş yelkeni hayatla doldurması, aşkının her saza uymaması; bir soğuk, garip ve mavi sızının alev alev her tarafı sarması, tüyün bir gülümseyise can vermesi, bir bakışın ölmek için yetmesi ifadeleri, bizi aşığın çileli ve ızdırap dolu dünyasında yüzdürüyor...
Kitapta Mona Roza şiirinin yanında "Kader yolu" ve "Kayboluş Şiirleri" de bulunmaktadır.
Azad
İnsanın hayatı boyunca arayışı bitmez. O son ana kadar hep bir şeylerin peşindedir, bir şeylerin eksikliğini hisseder yüreğinin derinliklerinde, o eksiği tamamlamak için çırpınır durur. Bu kitapta tam da bu çırpınışın kanat seslerini duyacaksınız.
Ey okuyucu, kendinden başladığın bu arayışını yine kendinde bitirdiğini görüp bazen hayatla beraber
2022/51. Kitap: Bazı Yazlar Uzaktan Geçer.
Murathan Mungan’dan; Yedi Kapılı Kırk Oda, Yaz Geçer, Mırıldandıklarım, Çağ Geçitleri, Eski 45’likler, Oda, Poster ve Şeylerin Kederi, Kum Saati, Aile Albümü ve Gelecek'ten sonra okuduğum 10. kitap...
Bazı Yazlar Uzaktan Geçer; 70 sayfalık yoğun bir şiir kitabı.
Mungan, Bazı Yazlar Uzaktan
şiir her ruha şifadır
#okudumbitti
#sonsahneyalnızlığımın
#şiir
~alıntılar~
“Sen bakma geceye,
Çocuk sevinçleri saklı mavi gözlerinle
Korkuyorum,
Bakısların sabahı elinden tutup da getirir,
Gökyüzü benimle alay eder diye.”
“Kirlenmemiş gülüşün,
Masmavi ay içinde.
Yemyeşil bir gökyüzü,
İçindesin büsbütün.
Gece ışıklarında
İşte,parlıyor yüzün!”
Günaydınlar
Bugünki kitabım benim en sevdiğim kitap türü olan bir şiir kitabı.
Bilirsiniz şiir,İçerisinde belli bir duyguyu, özlemi, hayalleri içeren, bazen yaşayış ile ilgili birikimler, aktaran, şairlerin ve halk ozanlarının kelimeleri ahenk ile birleştirerek ve farklı anlamlar yükleyerek sunduğu, söz sanatları ve özel imgeler kullanarak, belirli bir ritim ve uyum için de sunulan, okuyanlar da estetik çağrı uyandıran bir yazım biçimidir.
Voltaire ne diyor şiir için :”Şiirin düz yazıdan farkı şudur, az kelimeyle çok şey söylemek.”tir .Ne kadar da doğru değil mi?Bunu şiir severler daha bilir. Şiir yazmak öğrenilmez çünkü şiir yetenektir, bu yüzden de herkes şiir yazamaz" derler. Evet doğuştan, herhangi bir çaba gerekmeksizin güzel şiir yazmak bir yetenektir, ama çabayla herkes güzel şiir yazabilir. Her insanda duygu olduğuna göre (duygusuz, odun insan yoktur, sadece duygularını gizleyen vardır )duygunun eseri şiir de her insan tarafından açığa vurulabilir. Duygularını kağıda yansıtabilen bir insan, her şekilde anlamlı bir eser ortaya koyabilir. Ve unutmayın, sanat gerçek dünyayı anlatmak değil, zihnindeki dünyayı, gerçek dünyaya aktarmaktır vesselam ️
Bu şiir kitabını da çok severek okudum.Şiir seven ve sevmeyenlere şiddetle tavsiye ederim efendim.Alın okuyun
Sevgiler ️
